10 Şubat 2023 Cuma

Ülkemiz üzerindeki kara bulutlar içimizi karartıyor.

RUKİYE SULTAN DİYOR Kİ:




Sevgili okurlar bu yaşadığımız felaketler ve acılar artık dayanılmaz bir hal almaya başladı.
Bugünde C.H.P.sinin Genel Başkanlığını yapmış, güçlü bir siyasetçi olan Deniz Baykal babamızı kaybettik. 
Üzüntüm çok büyük. 
Ülkemiz üzerinde dolaşan kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. 
Depremin acısı her gün yüreğimizi yakıyor. 
O minik yavruların deprem altından çıkarışlarına ve onların kurtarıldıktan sonraki sözlerini duyduğumuzda içimizden bir şeyler kopuyor. 
Deniz Baykal Antalya Milletvekili idi.
20 Temmuz 1938'de Antalya'da doğmuştu. 
Deniz Baykal Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmişti. Doktorasını Siyasal Bilgiler Fakültesinde tamamlamış, ABD Colombia ve Berkeley Üniversitelerinde iki yıl süreyle doktora sonrası çalışmalarına devam etmişti. 


Siyasal Bilgiler Fakültesinde siyaset bilimi doçenti olarak öğretim üyeliği görevinde bulundu. 
Siyaset bilimi alanında kitap ve makaleler yayınladı. 15,16,18,19,20,22 ve 23 Dönemlerinde Antalya Milletvekili seçilmişti. 
Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Esbaşkanlığını yürütmüştü. 
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyeliğine seçilmişti. 37. Hükümette Maliye Bakanlığı, 42. Hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 52. Hükümette Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 
Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığına da seçilmişti. 
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı görevinde bulundu. Çok iyi düzeyde İngilizce bilen Baykal, evli ve 2 çocuk babasıydı.
Deniz Baykal gençliğinde Adnan Menderes'in Kızılayda yakasına sarılması ile de bilinirdi. 
En son da şu anki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yasağının kaldırılarak Meclise girmesini de sağlamıştı. 
Deniz Baykal'ın Hastalığı Neydi?
16 Ekim 2017'de beynindeki ana damarın tıkalı olması nedeniyle Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi'nde yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.
Buradaki 51 günlük tedavi sürecinin ardından, Almanya'da yaklaşık 2,5 ay fizik tedavisi gördü. 20 Mart 2018 tarihinde Türkiye'ye dönen Baykal'ın tedavisi bitmişti.
Deniz Baykal  Güneydoğu'da yaşanan ve hepimizin yüreğini sızlatan çok büyük acıların yaşandığı ve bundan sonra da yaşanacak olan olayların üzüntüsünden, kahrından vefat etti herhalde. 
Belki de, ben nasıl büyük bir hata yaptım ki siyasi yasaklı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yasağını kaldırdım, onun milletvekili, Başbakan, Cumhurbaşkanı olmasını, sağladım. Ülkenin idaresini AK Parti'ye vererek hata mı ettim diye de üzülmüş olabilir mi? 
Sevgili okurlar, elbette çok büyük bir deprem yaşıyoruz. Hazırlıksız yakalanıldı. Depremin gücü az değil. Şu ana kadar Dünyada böyle bir deprem olmamış. 
Bu fay hattı nasıl kırıldı. Allah'ın bir gazabı mı, yoksa birileri bu fay hattının kırılmasında rol mu oynadı? Şüpheler konuşuluyor. 
Devletimiz elbette elinden gelen çabayı gösteriyor. En büyük çabayı da halkımız gösterdi ve göstermekte. 
Z Kuşağı dediğimiz gençlerin ne kadar duyarlı olduklarını gördük. Z kuşağından hayır gelmez diyenler utandı. Birçok gençlerimiz kendi çabaları ile yollara düştü ve deprem bölgesine yardım edebilmek için koşarak gittiler. 
Ancak, gelen bilgilerden, haberlerden, televizyonlardan gördüklerimiz kadarı ile bir organizasyon eksikliğini görmekteyiz. Bazı aksaklıklar oldu, oluyor da. 
Zamanla elbette acıların dindirilmesi, yaraların sarılması söz konusu olacaktır. 
Bir çok çocuk annesiz, babasız kaldı. Devletimizin bu çocuklara sahip çıkması ve onların kaçırılıp, sonucu belli olmayan yaşamlar içerisine sürüklenmesini engellemesi gerek. 
Bugün ayın 11 i. Yani Şubat 2023 ün. Halen göçük altından canlı insanlar çıkarılıyor. Büyük mucize.
İlk bir iki gün içerisinde gerçek uzman kişiler çoğunluk olarak Deprem bölgesine gönderilselerdi, demek ki bir çok kişi canlı kurtarılabilecekti.
Bazı makinaların bekletildiği ve Deprem bölgesine gönderilmediği, yardım malzemelerinin yollara saçıldığını görerek, elbette bunların sorumlularını aramakta ve sorgulamakta halk.
Gerçekler maalesef acıdır. Yüreği yanan deprem bölgesindeki halkın isyanlarını hoş görü ile karşılamak ve onlara kızmamak gerek. 
Çocuğunu, karısını, kocasını, annesini, babasını veya bir yakınını kaybeden insan elbette acılar içerisinde olur. 
Olan oldu. Yıkılan yıkıldı, ölen öldü. Şimdi en önemli husus, biran önce açılan yaraların kapanması. 
Daha da önemlisi, o bölgelerde yaşayan insanların şu an kendi bölgelerinden uzaklaşsalar da, sonradan kendi bulundukları bölgelere tekrar gitmeleri. Güneydoğu boşalırsa, o yerlere bir başkaları gelir yerleşir. İşte gelecek günlerde neler olur bilinmez. 
Çok daha önemlisi ise, bu günlerde ülkemiz üzerinde yaşayan hepimizin siyasi partiler de dahil, birlik ve beraberlik içerisinde olmamız, dış düşmanlara karşı güçlü olduğumuzu kanıtlamamız gerek. 
Devleti idare edenler de elbette insanlardır. Onlar atanırlar. Atayan kişiler atadıkları kişilerin yetersiz olduğunu gördükleri anda, o kişileri görevden almalılar. Görevini layıkıyla yapamayanlar, oturdukları koltuktan kalkmalı.
Gelecek günlerimizin iyi olması dileğiyle, sağlıcakla kalın, ölenlere rahmet, kalanlara Allah Sabır versin. Bugün vefat haberini aldığımız Deniz Baykal'a da Allahtan Rahmet diler, sevenlere de sabırlar dilerim. 
11.02.2023
RUKİYE DEMİR







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder