Rıfat SERDAROĞLU
“Küçük”
bir adam, Havuz Medyasının televizyonlarının birine çıkmış, herkesi tehdit
ediyor! Söyledikleri şu; “Seçimi biz kazandık! Herkes hesap verecek! Aydın
Doğan önce şu üç gazeteciyi kovsun, samimi olduğunu göstersin! Sonrasına
bakarız. Şimdilik Nevşin Mengü-Ahmet Hakan- Şirin Payzın kalabilir. Onlar daha
sonra. Önce Aydın Doğan biat edecek…”
Küçük adamın söylediklerini duyunca kulaklarıma inanamadım.
Ertesi gün, tekrar tekrar izledim. Demokrasi ile yönetilen bir rejimde, bir
hukuk devletinde bir “iktidar tetikçisi” televizyon canlı yayınında bunları
nasıl söyler?
Ne hakla, hangi yetkiyle, kime güvenerek bu hukuksuzluğu
yapabilir?
“Küçük” bir adam hasbelkader Trabzonspor gibi güzide bir
spor kulübümüzün başkanı olur. Gençliğinde “tahsilatçılık” yapan bu adam,
televizyon canlı yayınından, yasaları-anayasayı-insanlığı-açıkça çiğner ve tüm
kadınlara hakaret eder. Devleti temsil eden Vali, İl Emniyet Müdürü, Cumhuriyet
Savcıları bu çirkin olayı sadece seyrederler.
Gece 03,00 te bu küçük adam biri tarafından aranır ve kamu
görevi yapan dört Hakem, hiçbir yasal gerekçe olmadan zorla alıkonuldukları yerden
salınırlar!
Bu adam ne hakla, hangi yetkiyle, kime güvenerek 4 Kamu
görevlisini rehin almıştır?
Ömrünün çoğu hapishanelerde geçmiş suç örgütü yöneticisi
“Küçük” bir adam, Türk Milliyetçiliği adına miting düzenleyebilmiştir. Daha
sonra bu kişiye, devletin Valisi koruma aracı ve yakın koruma vermiştir!
Bu adam ne hakla, hangi yetkiyle, kime güvenerek bu
hukuksuzlukları yapabilmektedir?
Değerli Okurlar;
Bu üç adamın tek ortak noktası maalesef Cumhur’un Başı
Erdoğan’dır.
Erdoğan, bunlarla konuşmakta, gecenin üçünde telefonla
arayabilmekte, bunlarla ilişki kurabilmektedir.
Cumhurbaşkanı, TC Devletinin başıdır. O kimsenin ayağına
gitmez, gitmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde herkes onun ayağına
gider.
Cumhurbaşkanı, istediği kadar “Ben değişik bir Cumhurbaşkanı
olacağım” desin, Türk Devletini temsil ettiğini asla unutmamalıdır.
Eğer bir Cumhurbaşkanı, bir kabadayının ayağına giderse,
Türk Devletini o adamın ayağına götürmüş olur!
Eğer yabancı bir ülkenin Cumhurbaşkanı Türkiye’ye geldiğinde,
Türk Cumhurbaşkanı onun oteline koşarak giderse, Türk
Devletini o adamın ayakları altına sermiş olur!
İleri Demokrasi-Yeni Türkiye dedikleri bu ise, olmaz olsun
böyle yenilik!
Cumhur’un Başı Erdoğan Muhtarlarla yaptığı konuşmada; “15-16
Kasım’da Antalya’da G-20 toplantısı var. Dünyanın en zengin 20 ülkesinin
Başkanları gelecek. Bu toplantıyı kardeşiniz yönetecek” dedi!
Çok memnun olduk, gurur duyduk. Ama sakın ola ki yukarıdaki
arkadaşları, Cumhur’un Başı’na “Reis bizi de Antalya’ya götür” demesinler!
Bunları gören 19 Başkan anında ülkemizden kaçarlar. Demedi
demeyin!
13 senedir TC Devletinin bozulmadık yeri bırakılmadı. Türk
Devletine-Türk Milletine ne kadar düşman imişler ki, her dokunduklarını perişan
ettiler.
En büyük kötülüğü ise hem kendilerine, hem de gelecek
nesillere yaptıklarının farkında bile değiller. Emperyalist devletlerin
projelerine destek olanların artık kendilerine gelip, doğru yolu bulmaları
gerekir.
Bunlar artık bu kuş beyinleriyle ancak kuş cennetinde
yaşamalıdırlar.
TC Devleti kimsenin oyuncağı ve deneme tahtası değildir,
buna izin vermeyeceğiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder