SEVİNMEK AMA NEYE
Nevzat Laleli
HAY-DER Gen. Başkanı
"Güncel olaylar yazı serisi"
7. Haziran.2015 seçimlerinde parlamentoya giren partiler, 45 gün içerisinde bir hükümet kuramadıklarından seçimler yenilendi ve 1.Kasım.2015 günü bir seçim daha yapıldı.
7. Haziran.2015 seçimlerinde parlamentoya giren partiler, 45 gün içerisinde bir hükümet kuramadıklarından seçimler yenilendi ve 1.Kasım.2015 günü bir seçim daha yapıldı.
Bu seçimde,
“ya istikrar, ya terör” sözlü ve
fiili sloganı ile yola çıkan AKP, terörü kendisine seçim malzeme yaparak 316
milletvekili çıkardı. CHP kendi sabit oyunu aldı ve 134 milletvekili çıkardı.
Her şeye “istemezük” diyen MHP
oylarının ve milletvekillerinin yarısını kaybederek 41 milletvekili çıkardı.
HDP de yine oy kaybederek 59 milletvekili ile parlamentoya girdi. SP ve diğer
partiler vatandaştan destek alamadıkları için meclise giremediler.
Her şeyden
önce vatandaş SP’nin, mevcut ahlaksız ve sömürücü faizci düzenin alternatifi
bir parti olduğunu anlatılamadı veya millet anlamak istemedi. Onu 60 tane
partiden bir parti gibi görerek meclise sokmadı.
Bu manzara
karşısında şunu rahatlıkla söylemek mümkün olacaktır. Bu mecliste de milletin
dertlerine çözüm bulunamayacak, ahlaksızlığın fuhuş ve zinanın önlenmesi,
rüşvetin, soygunun ve hortumun önlenmesi, domuz etinin yediğimiz yemekler içine
girip girmediğinin araştırılması, % 25’lere varan işsizliğin önlenmesi, faizin
ve haksız vergilerin halkın sırtından kaldırılması, üretimin artırılması,
samanın bile ithal edildiği ülke halinden kurtarılmamız, pahalılık ve
yoksulluğa acil çözüm bulunması, terörü destekleyen ve günümüz “Çekiç gücü”
olarak hareket eden ABD’nin İncirlik ve Diyarbakır üslerinin kapatılması,
İsrail ile sürdürülen dış ticaretin kısılması… gibi konular, görüşülmeyecek ve
millet bu konularda karşısında bir muhatap bulamayacaktır. Muhalefet partileri
ise geçen dönemde olduğu gibi yine kısır politikalar üretecek ve “tencere, tava” kavgası devam edecektir.
AKP’LİLERİN
SEVİNCİ
Seçim günü akşamı oyların sayımı
devam ederken, çevremde ki AKP’li arkadaşların sevinci görülmeye değerdi. Kimi
görseler ona takılıyorlar, sevinçlerini açıkça belli ediyorlardı. Hâlbuki AKP,
7.Haziran seçimlerinde seçmenine bir gösterdiği hedef “400 milletvekili” idi. Ama bu seçim de ise
316 milletvekili çıkarabildi.
Bu netice aslında, AKP kendi
başına iktidara gelecek ama meclis aritmetiğinin 1/3’ünü yani 400 milletvekili
alamadığından, fiilen olsa da Anayasayı değiştirerek Başkanlık sistemini yasa
haline getiremeyecek, demektir.
Biz bütün milletimizin, Dünya ve
ahret sevinciyle sevinmesini isteyen ve bu uğurda çalışan insanlarız. Bu
tasnifin içine AKP’li kardeşlerimiz de dâhildir.
Yalnız bir soru gelip, gelip kafamıza
takılmaktadır. Soru şudur;
“Bir Müslüman neye sevinmelidir?”
“Benim partim kazandı diye
sevinmek, acaba dertlerimizin sona ermesi mi demektir?”
Bu soruyu, biraz daha eskilerin
müşahhas, yenilerin somut dedikleri hale getirmek için şu şekle sokalım.
“Peygamberimiz (s.a.v) bizim zamanımızda
ve aramızda yaşasaydı veya Ashab-ı Kiram aramızda olsalardı, neye sevinir, neye
üzülürlerdi?”
Bu soruya cevap bulmak için
sizleri biraz düşünmeye davet ediyorum.
Eğer siz bulamadıysanız,
çevrenizde “Ben Hocayım veya ben Âlimim…” diyen, gerektiğinde fetva verebilen
insanlara sorun. Belki onlar cevap verebilirler.
Şu cevaplar, bu sorunun cevabı
değildir.
“Son nefesimizi Kelime-i Şahadet
ile vermek, Kabirde Münker nekire kolay cevap vermek, kabrimizin cehennem
çukurlarından bir çukur değil cennet bahçesinden bir bahçe olması, mahşerde
Livahil hamd sancağı altında bulunulması, Kevser havzından kana kana içilmesi,
defteri amalimizin sağımızdan verilmesi, mizanda ecir ve sevap kefemizin ağır
basması, Sırat köprüsünden yıldırım hızıyla geçilmesi, Cennet’e girilmesi ve
Allah’ın cemalinin görülmesi…”
Çünkü bunlar, bizim arzu
ettiğimiz olaylar olsa da, acaba olacak mı yoksa olmayacak mı, bu günden
bunların bilmemiz mümkün değildir.
Sorumuz, bu gün Peygamberimizin
ve Ashabının bizimle birlikte olması şeklindeydi… Onlar neye sevinir veya neye
üzülürlerdi?
Bakıyoruz Asr-ı Saadet’e;
“Peygamberimiz ve Ashabı Mekke’den Medine’ye hicret edince hiç zaman
kaybetmeden Medine’de Kur’an nizamını kurmuşlardı. Ayetler de bu hareketi
desteklemiş ve adına “Medeni ayetler”
denilen “ahkâm ayetleri” inmeye
başlamıştı.
Buna ait en güzel örnek
Peygamberimizin 100 bin Sahabeye yaptığı Veda hutbesidir. Dikkat edilecek
olursa bu hutbesinde Peygamberimiz (s.a.v); “faiz haramdır, demiyor, faizi
kaldırdım” diyor. Kan davalarını kaldırdığını ilan ediyor… Ve diğer beyanlarını
söylüyor.
Bu gün de Peygamberimiz ve Ashabı bizimle olsalardı, “Benim
partim kazandı” diye sevinmez veya “Benim partim kaybetti” diye üzülmezlerdi.
Hiç şüphesiz onlar; “Biz, Adil düzeni henüz kuramadık, diye üzülürler, arzu
ettikleri düzeni kurunca sevinirler, Allah’a şükür secdelerine kapanırlardı.
Anlata biliyor muyum?
Sevgili AKP’li kardeşlerim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder