24 Nisan 2023 Pazartesi

Bayramlar bitti, seçim heyecanı bitmedi.


RUKİYE SULTAN DİYOR Kİ: 

Ramazan ayı bitti, bayram kutlandı. 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramını da kutladık.

Şimdi neler yaşayacağız? 14 Mayıs’ta seçimi kim kazanacak, onun heyecanı ile siyasilerin vaatlerini ve kavgalarını dinleyeceğiz.

Cumhur İttifakı iktidarda. Elindeki gücü kullanacak, İktidardan gitmemek için elindeki tüm kozları sahaya sürecek. Millet İttifakı da, iktidar olabilmek için halka ümitler vermeye devam edecek, iktidara geldiğinde neler yapacağının vaatlerini verecek.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenildikçe yükleniliyor.

İnancına saldırılıyor, geçmişte yaptığı SSK Genel Müdürlüğü’ne saldırılıyor. Küçük düşürmek için ne lazımsa o yapılıyor.

Hiç kimse, hemen başarıyı elde edemez. Yılların tecrübesi, deneyimi olmalı ve durmadan, bıkmadan, yılmadan çalışması gerek. En önemlisi de devleti tanıması gerek. Devleti idare etmek öyle kolay değildir.

Kılıçdaroğlu’nda  bu deneyim ve bu bilgi vardır.

Maliye’de hesap uzmanı olmak öyle kolay bir iş değildir. Büyük bir bilgi gerekir. Kılıçdaroğlu devletin içerisinde çok önemli görevler yapmış, birçok şirketlerin  dosyalarını incelemiştir. İncelediği ve araştırdığı dosyalardaki usulsüzlükleri, eksiklikleri, artıları çok iyi tahlil eden bir tecrübeye sahiptir.  Yaptığı en son Genel Müdürlük görevi ile de iyi bir yönetici olmuştur. 

Elbette Genel Müdür iken, İktidar'da kim varsa, hangi siyasi parti varsa onların da baskısı ve emri altında çalışmıştır. Üzerinde birçok yönetici vardır. Her kararı kendisi istediği gibi alamamıştır.

Şu an Allah aşkına Valiler, Bakanlar, Genel Müdürler vs. istedikleri kararları kendileri bağımsız, hür iradeleri ile alabiliyorlar mı? Deprem felaketinde gördük ve yaşadık neler olduğunu!

Ancak, şimdi Cumhurbaşkanı olduğunda, Kılıçdaroğlu son kararı verecek kendisidir. Cumhurbaşkan yardımcıları ile istişare yaparak alacakları kararları uygulayacaklardır. 

Kılıçdaroğlu, şu ana kadar hiçbir zaman devletin imkânlarını kullanıp, kendi menfaatine bir kazanç sağlamamıştır. Böyle bir şey duyulmamıştır. CHP'nin başına geldiğinden bu yana da elbette herkesin hakkı olduğu gibi, kendisi de Başkanlık koltuğunda oturabilmek için mücadelesini yapmış, delegeler tarafından desteklenmiş ve bugünlere gelinmiştir. 

Kılıçdaroğlu'nun Dini inancı şöyle olabilir, böyle olabilir. Kökü, sülalesi, gelmişi, geçmişi de kimseyi ilgilendirmez. Önemli olan ülkeye, millete iyi hizmet yapabilmesidir. Devleti koruması, Bayrağımızı gönderden indirmemesi, Ezanların Minarelerden susmamasını, terörün kökünün kurutulmasını, milletin refah düzeyinin arttırılmasını, ekonominin canlanmasını, yatırımın artmasını, ihracatın çoğalmasını, ithalatın azalmasını, yoksul ile zenginin arasındaki uçurumun azalmasını sağlamasıdır.

Kimse merak etmesin, din elden gitmez. İnançlar insanların içlerindeki derin duygulardır. O duyguları kimse yok edemez. Önemli olan ülke elden gitmesin.

Daha önceki dönemlere baktığımızda, iktidar partilerinin hiçbir zaman ömürleri 10 yılı geçmemiş. Hatta on yıl bile iktidarda olan yok. AKP Partisi çok uzun yıllar iktidarda kaldı. 20 seneyi aşkın bir zamandır iktidarda.

Elbette İktidar olan ülkenin kalkınması için gereken ne ise yapacak. Yapmak zorunda. Ancak, yaptıkları yeterli mi, değil mi, bu yapılanlardan kimler zarar görüyor, kimler karlı çıkıyor işte bu da önemli.

Şu an bir gerçek yaşıyoruz. Ülkemiz tarım ülkesi olmasına rağmen, pazarlardaki mallar belli. Soğanın kilosunun kaç lira olduğu belli. Halkın alım gücünün gittikçe eriyip, yok olduğu belli. Kiraların olabildiğince arttığı, ev sahibi olmanın imkânsızlaştığı, bir dönem yaşıyoruz.

Demek ki sevgili okurlar, bir yerlerde bir yanlışlıklar var.

Kadına şiddetin arttığı, kadınların haklarının verilmediği, İran, Taliban zihniyetinin hortladığı bir dönem yaşanıyor.

Atatürk’ün ektiği tohumlar filiz vermeye başlamışken, o filizler kökünden sökülmeye, yeşeren ve çiçek veren ağaçlar, kesilmeye, kurutulmaya terk ediliyor.

Devleti iyi tanıyan Kılıçdaroğlu’na bir şans verilmeli. Eğer, Kılıçdaroğlu ve beraber oldukları ekip te, söylediklerini vaat ettiklerini yapamaz ise, halkın iradesi her zaman güçlüdür, bir dahaki dönemde oylarını vermezler ve onu da iktidardan indirirler.

Halk şunu düşünmeli. Tamamen bağnaz bir şekilde bir partiye körü körüne bağımlı olmamalı. İktidara gelen parti iyi idare edemiyorsa, halkını, milletini, devletini, gelecek nesilleri düşünmüyor ve gereken kalkınmayı sağlayamıyorsa, derhal oy sandığında oylarını vermeyerek, onu iktidardan indirmeli, yerine yenisini getirmeli. İşte Demokrasi budur.

Seçimlerde hile ve şer olmamalı. Halkın iradesine saygı gösterilmeli. Adaletli bir seçim yaşanmalı.

14 Mayıs seçimleri inşallah ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur.

Rukiye Demir

24.04.2023

 


16 Nisan 2023 Pazar

Yaşam nedir ki?

 RUKİYE  SULTAN DİYOR Kİ:

Sevgili okurlar yaşam nedir ki? 

Sayılı günler hızla geçmekte, yaşam devam etmekte. 

İşte mübarek Ramazan ayının da sonuna yaklaştık.

Oruçlar tutuldu, iftar yemekleri yendi. Geldi sıra Bayramı kutlamaya. 

6 Şubat Güneydoğudaki depremin acıları henüz dinmedi. Dineceğe de benzemiyor. Anasız, babasız kalan yavrular, evlatsız kalan anne ve babalar. Evsiz barksız kalan yuvalar.!

Bayramın zevki mi olur bunca acılar içerisinde yaşayan insanlar için. Halen çadır bulamayanlar var. Konteynerler nerede? 

Buyurun beyler, evet beyler sizlere sesleniyorum. Kadınlara ne kadar kıymet verdiğiniz belli!

Parti liderlerine sesleniyorum. Hani Kadınlara milletvekili kontenjanları çok verilecekti. Hani kadın hakları korunacaktı. Hani kadınlar sizler için çok kıymetli idi!

Erkek hegemonyası hiç bitmedi ve bitmeyecek. Bitmez de. Biz kadınlar elimizdeki gücü kullanmasını bilmez isek, erkek hegemonyasına mahkum olmaktan kurtulamayız. 

Buyurun, kadın düşmanı olan bir parti meclise girme kapısını araladı. Afganistan'daki Taliban zihniyeti. İran'daki Molla zihniyeti. Suudi Arabistan'daki Arap zihniyeti. Bu zihniyetleri Türkiye'de, laik, demokrat Türkiye Cumhuriyetinde uygulamaya çalışan bir zihniyet. 

Sevgili okurlar, bazı kişiler, başı açık güzel kıyafet ile sokaklarda dolaşan kadınlara başka gözle bakarlar, onları başka gözle görürler. Müslüman olmadıklarını zannederler. Kendilerinin cennete gideceklerini, onların cehenneme gideceklerini zannederler. Kendilerinden olmayanlar cehennemlik, kendilerinden olanlar cennetlik zannederler. Başını örtmek, kara çarşaflara bürünmek midir?


 Müslümanlık? Herkesin kendisine göre, kendi tercihine göre bir giyim kıyafeti vardır. İsteyen istediği kıyafet ile sokaklarda dolaşır. Kimse kimsenin dinini sorgulayamaz. İnancına söz edemez, etmemelidir de. Kimin iyiliksever, dürüst, namuslu, ahlaklı, dini inancının olduğunu nereden bileceksin. Sen Allah mısın ki insanları sorguluyor, yargılıyor, kınıyorsun?


İşte Ramazan ayı bitti. Allah'a şükür orucumu tuttum. O benim manevi huzurum. Elimden geldiğince iftar yemeklerini verdim. Dualarımı yaptım.

 Siz şimdi bizim Müslümanlığımıza nasıl laf söylersiniz. Biz Cumhuriyet kadınlarıyız. Manevi duygularımız içimizde gizlidir. Gösteriş için hiç bir şeyi yapmayız. Biz de anneyiz, biz de eşiz, biz de kadınız. Ancak, hakkımızı, hukukumuzu, Laikliğin de kıymetini bilir, yeri geldiğinde kendimizi savunmasını da biliriz. 

Atatürk'ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyeti de korumasını bileceğiz. 

Ramazan Bayramı ile birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını da kutlayacağız. 

23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılış günü. Ne mutlu bizlere ki bugünlere geldik. Osmanlı devletinin düşman tarafından yok edilme planları uygulanırken, Anadolu toprakları düşman askerlerinin çizmesi altında inim inim inlerken, şahlanan milli şuur ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde halk birleşti. Düşman Anadolu topraklarından atıldı. Türkiye Cumhuriyetinin temelleri 23 Nisan 1920 de atılmıştı, 29 Ekim 1923 de de Cumhuriyet ilan edilerek işte bugün içinde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruldu.

Hayatı yaşarken fark etmek gerek. Seyrederken fark etmişsin neye yarar. Yaşarken farkına varamaz ve gereken tedbirlerini almazsan, ellerindeki tüm haklarını kaybeder, bir gün gelir başkasının kölesi olursun. 

14 Mayıs'ta seçim var. İnşallah seçimler düzgün bir şekilde yapılır. Hile ve şerden uzak, Demokratik bir seçim olur. Demokrasinin zaferi mi olacak, yoksa Kadın haklarının yok etme zihniyetinin zaferi mi olacak göreceğiz! 

Tüm Türklerin ve Müslümanların mübarek Ramazan Bayramlarını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını kutlar, gelecek günlerimizin çok güzel olmasını dilerim. 


Rukiye Demir

17.04.2023