YERALTININ SAKLI TARİHİ
SPOT 1 :
Türkiye'ye yıllarca sokulmuş "ABRA
KADABRA" dediğimiz bir söz var. Onun aslı''SHABRİRİ''yani ''KÖR''
manasında İbranice bir sözdür. Bunun aslı huni şeklinde bir büyüye
dayanır! Gizlenen Talmud Yasaları ''Şeytan'ın Muskası"
kitaplarımızla bunları ortaya çıkardık;
SHABRİRİ
HABRİRİ
ABRİRİ
RİRİ
RİR
Rİ
Sonu ''Rİ'' ile biter ve İsrailoğulları için dünya
hakimiyetine çalışan şeytanın adıdır bu. Ve bu şeytanın ismi ve teleffuz
edildiğinde ortaya çıkacak güçleri bizlere yıllarca ''RE'' yüzüğünün faydaları
kampanyalarıyla daha doğrusu kumpaslarıyla sokuldu.
SPOT 2:
Emekli Kurmay Albay Abdülvahit Erdoğan Bey 1968 yılında
, ''BÜYÜK TÜRKİYE STRATEJİSİ'' kitabında ISRAEL devletinde
kriptolanan harfleri 28 numaralı sayfada şöyle deşifre etmiş:
I- I; Irak
II- S- Suriye
III- R – Royaum
de Jordan (Ürdün Krallığı)
IV- A: Arabia
(Suudi Arabistan)
V- E
– Egypt (Mısır) ,
VI- L-
Liban (Lübnan) dır.
İşte bu savaş ISRAEL isminde kriptolandığı gibi Irakla
başladı, sonra ''YAKIN DOĞU DEVLETLERİ'' adı altında birleştirecek
aşamaya kadar sürecek!.. Bunun son durağı ve nihai vuruş Güneydoğu üzerinden
TÜRKİYE' mize olacak.
SPOT 3:
İsrail oğulları da dünyaya egemen olmak için kökü ilahi
kaynaklı olan "P 3" modeli adında 3’lü bir sistem
geliştirdiler. Bu da ekonomi, teknoloji ve siyasi güç demektir. Tüm bu gizli ve
örtülü harp modelleriyle gerçekleştirdikleri eylemler önümüzdeki günlerde bize
3 cephe gösterecek. Biri ''Hatay Amik Ovası'', diğeri '' Şam'' ve ''Kudüs'teki Hermecuddun/Armagedon
''. Bir Kızılderili sözü vardır: ''Ormanda ne olup bittiğini anlamak
istiyorsan ''BÜYÜK AYI''nın izlerini takip et''
SPOT 4:
İsrail ve stratejilerini yakın plan takip ettiğinizde
dünyayı ve gidişatını önceden anlarsınız. Tevrat'ta Samuel
bölümünde ''Birikmiş Milletler' yanına alacaksın denir ve diğer
pasajlarda, ''Keldaniler diyarını (Irak'ı)gökten yağan ateşlerle tarumar
edeceksin, bozacaksın'' şeklinde ifadeler kullanılır. Bunları bir" Komplo
Teorisi" olarak söyleyip kapatmaya çalışıyorlar ama kendi hayatları bir
tüm dünya halklarını felakete sürükleyen nasyonalist bir komplo teorisi.
Yeryüzünün gerçek tarihi baştan yazılacaktır ve beklenen ‘Altın Çağı’
Allah bu millete nasip edecektir.
SPOT 5:
Özellikle Hanefi ve Bahaizm çatışmasına dikkat edilmesi
lazım. Bunlar, İslam topraklarına Siyonist hizmetlerin İsrail adına
sokulmasıdır. Bunlarla insanları tahrik edecekler. Suudi Arabistan rejimindeki
Bahaizm'le(İngilizlerin yerleştirdiği bir inanç) Sunni İslam arasında çatışma
başlatıyorlar. Hatta bunun içinde Cennetten gelen ''Hacer el- Esvet'' taşının
çalınması bile var. İnsanlığın sonuna doğru fiziki ve metafiziki kuvvetler
olarak cinler yeryüzüne inecek ve insanlarla yaşayacaklar.
Mesela, Zülkarneyn'in seddinin göklerde olduğu şeklinde rivayetler
vardır. O aşamaya gelince de kıyamet saatini bekleyin artık. Şu an 06. 06. 2006
tarihiyle birlikte İsrail oğullarının sözde ''altın nesli'' start aldı. Dünya,
Kudüs dağlarındaki 3 Rabbi dedikleri haham tarafından sürekli trans halinde aldıkları
istihbaratı küresel sermayeye aktaran güçlerle yönlendiriliyor..
ROPÖRTAJIN TAMAMI
BASIN - Bütün yazdığınız kitaplarda özet olarak
Türkiye'nin dünya üzerindeki önemini vurguluyorsunuz. Sizin açınızdan
Türkiye'yi bu kadar önemli kılan özellikleri nelerdir.
YAZAR - Türkiye sadece Ortadoğu değil, Kafkasya,
Balkanlar, bütün dünya için bir strateji merkezidir. Bu tarz ehemmiyete sahip
bölgeler için uluslararası stratejide Hinterland yani "Kalp
Sahası" terimi kullanılıyor. Türkiye sadece fiziki manada değil,
metafizik anlamda da bu özel konumdadır. Dünyada en önemli merkez zahiri
anlamda Mekke'dir. Dünyanın bundan sonra devam edecek tarihi dilimi içerisinde
yükselen İslam âleminin merkezi Türkiye ve özellikle İstanbul olacaktır. Bunu
İsrail oğulları çok iyi bilirler.
BASIN - İsrail Oğulları dünyaya bir yön vermeye
çalışıyorlar. Onların stratejileri nelerdir?
YAZAR - Şunu lütfen hatırlatalım; "Bizim
karşınızda devamlı şeytanla transa geçmiş metafizik istihbarata dayalı bir güç
var" . Uluslararası stratejileri doğru değerlendirmek için mutlaka
psiko-sosyal ve tarihi açıdan da dini bilgileri dosdoğru kullanmak gerekiyor.
Siz, dini sadece namaz ve oruç olarak yani bir ritüeller zinciri kabul
ederseniz burada onların istediği güdüklüğe düşmüş olursunuz. Onlar Tevrat'ı,
yani Muharref (tahrif edilmiş, değiştirilmiş) Tevrat'ı çağlar ötesi bir
strateji kitabı olarak kullanıyorlar. Bunların içinde Kabbala'da var. Ayrıca
Muharref Tevrat'ıdeğişik açılardan sistematik olarak yorumlayan 13 tane daha
kitap var. Sizin karşınızda şeytanla devamlı transa geçmiş, onunla bilgilenmiş,
onunla yaşamış ve onun verdiği stratejileri uygulayan bir güç var. Sizin de
bunun karşısında strateji uygulayabilmeniz için muhakkak "Kâinatın
Sahibi"nin kudretlerini yanınıza almanız lazım.
BASIN - Yani uluslararası bir strateji için İsrail
oğullarını tüm zihni programlarıyla birlikte tanımamız gerektiğine
inanıyorsunuz...
YAZAR - Dünyaya yön veren İsrail oğullarını tanımamız
lazım. İbranicede İsrailoğlu; "Tanrıyı yenen, Tanrıyla güreşen"
anlamına gelir. Bunların inançlarında mitoloji vardır. Gerçek Tevrat
yakıldığında Üzeyir (a s) çok ağlamıştır. Ben şimdi insanlara Allah'ı neyle
anlatacağım diye. Ertesi gün bir adam kendisini karşıladı.. " Sen Tevrat'ı
görmek istiyor musun?. Öyleyse temizlen ve oruca niyet et" dedi.
Buluştuklarında kendisine bir tas su içirdi. Üzeyir( a s) o suyu içince
Tevrat'ı hatırladı ve sonra o adam onu bir yere getirdi. Tevrat'ın
yakılmadığını gömüldüğünü gösterdi. Hatırladığı her şeyin Tevrat'la uyuşması da
hayret vericiydi. O zaman gerçek Tevrat saklandı yeryüzünde gömüldü. Gerçek
İncil de yeryüzünde saklanıyor. Hatta gerçek incilin başı " Bismila –
Rahmana- Rahima'' diye başlar. Bugün elinizde ki bu gayri rahmani bu
strateji kitabını insanlar bir din kitabı olarak görüyorlar. Aklın eşya üzerine
yaptığı yorumuna felsefe denir. Aklın erişemediği yerde devreye külli irade
girer buna da" Din" denir. Kuran'da onlarca peygamber kıssası
anlatılıyor. Bu peygamber kıssaları ile dünyada bir strateji belirlemeniz
isteniyor. İsrail oğulları Muharref Tevrat'ı getirerek Talmud'u yani Tevrat'ın
yorumu ile bütün dünyayı zihni bir programlamaya giriyorlar. Bu 2000 yıllık bir
süreçtir. Dünya kara büyü ile ilgili her türlü büyünün etkisindedir. Toplumlar
hipnozlu ve formatlıdır. Her ülkenin genetik şifresine ve zaaflarına göre
teknolojik unsurlar kullanılarak bu büyü yapılıyor.
BASIN - Dünyada ki dengeler neye göre ayrılıyor?
YAZAR - Dünyanın bu güne kadar iki iyi, iki kötü 4
hâkimi oldu. Bunlardan Hz Zülkarneyn ve Hz.Süleyman iyi güçleri temsil eder.
İkisi de İsrail oğullarının peygamberiydi. İki kötü ise Nemrud ve Bühtünnasr.
Bunlarda negatif güçlerle dünya hâkimiyeti kurdular. İsrail oğullarını
''dinsizin hakkından imansız gelir'' misali Bühtünnasr yerle bir etti. Ve ondan
sonra tekrar dünya hâkimiyeti kurmak için bir araya geldiler ama dağıldılar ve
bedevi kavmi oldular ve 2006 yılında bu kavim zirveye vurdu ve dünyaya
hükmedecek duruma geldiler. Bunun da en önemli ayağı metâfizik ve fiziki
savaşlarının yaşandığı yer olan İstanbul'dur.
BASIN - İsrail'in P 3 adı verilen bir modeli vardır. Bu
nedir?
YAZAR - Her şeye hâkim olmak "P 3 "modeli hak
dinde olan bir modeldir. Bunun anlamı; ''Görüyor, biliyor, duyuyor'' demektir.
Bu özellikler Allah'ın özellikleridir: ''Varlık, hayat ve hikmet''.. İsrail
oğulları da buna sahip egemen olmak için aynı "P 3" modeli adında 3
lü bir sistem geliştirdiler. Bu da ekonomi, teknoloji ve siyasi güç demektir.
Tüm bu gizli ve örtülü harp modelleriyle gerçekleştirdikleri eylemler
önümüzdeki günlerde bize 3 cephe gösterecek. Biri ''Hatay Amik ovası'', diğeri
'' Şam'' ve ''Kudüs'teki Hermecuddun/Armegedon Tepesi''. Kur'an da İSRA suresi
4 ve 7 ayetler İsrail oğullarının yeryüzünden kaldırılacağından bahseder.
Onların hepsi bunu biliyorlar. Onun için sinsi bir savaş içerisindeler. Bütün
dünya bunu bilmiyor ama biz şu anda ''3. Dünya Savaşı'' içerisindeyiz.
Afganistan, Irak, Suriye İran diyorlar ama İran köklü bir ülke. Buna cesaret
edemeyecekler.
BASIN - Bu bilgilerin kaynağı nedir?
YAZAR - Bunlar "giz bilgileri" metafizik
istihbarat dediğimiz kaynaklardan alınır. Mesela bu kaynaklar İsfahan'daki
harekete dikkat diyorlar. İran'daki İsfahan'daki hareketin Türkiye'ye karşı
provoke edilmemesine lütfen dikkat edelim. Bir Kızılderili sözü vardır,
''Ormanda ne olup bittiğini anlamak istiyorsan ''BÜYÜKAYI'' nın
izlerini takip et''. Tıpkı bu sözdeki büyük ayı misali, İsrail ve
stratejilerini yakın plan takip ettiğinizde dünyayı ve gidişatını önceden
anlarsınız. Tevrat'ta Samuel bölümünde ''Birikmiş Milletler' yanına alacaksın denir,
ve diğer pasajlarda , ''Keldaniler diyarını (Irak'ı)gökten yağan ateşlerle
tarumar edeceksin, bozacaksın'' şeklinde ifadeler kullanılır. Bunları bir"
Komplo Teorisi" olarak söyleyip kapatmaya çalışıyorlar ama kendi hayatları
bir tüm dünya halklarını felakete sürükleyen nasyonalist bir komplo teorisi. Ve
bu teorilerle insanlık adına yeryüzünün bayraktarlığını yapmış bu milletin
insani kodlarıyla oynanıyor.
BASIN- Artık yeryüzünde bir kurtarma operasyonu için
bilinçlenme mi başlıyor?
YAZAR - Lütfen bir büyüğünüzden rica edip alacağınız
bir ''Gönül gözü gözlüğüyle'' sokaları gözlemleyiniz.Sokakta normal bir insan
yok!.. Araba modelleri, villa sayıları, at-avrat sayılarıyla yarışıyor
insanlar. Yeryüzünde hakikatleri bilenlerin sayısı çok azaldı lakin yeryüzünde
bir kurtarıcı hareketi de başlıyor. Bakınız Allah , Hz İlyas'a peygamberlik
görevini verdiğinde İlyas korkuyor "Ben zayıfım, garip bir çobanım hangi
nüfuzla, hangi kuvvetlerle seni anlatacağım" dediğinde Allah," Korkma
biz seni depremlerle, sellerle, tufanlarla destekleyeceğiz" buyuruyor.
Şimdi önümüzdeki günlere mesaj almayı beklercesine dikkat edin. Maalesef
yeryüzü büyük felaketlerle terbiye edilecek ve edilmeye başlandı bile...
Gizlenen Talmut Yasalarında Ayasofya ve Patrikhane üzerine gizli oyunlar var. .
Ayasofya bu plan içinde Vatikan gibi bir model olacak yani, DEVLET İÇİNDE
DEVLET. Her türlü insan gizli kimliğini saklayıp buraya girecek ve
karışamayacaksınız. Onun için bu kitapta Juda Sofya ismini kullandım. Çünkü.
" Aya" aziz demektir. Juda ise Judaizim Siyonizm, Yahudizm demektir.
Hıristiyanlara da yar edilmeyecek, eğer kontr bir harakette bulunulmazsa Yahudi
planlarının Avrasya, Balkanlar ve Ortadoğu yani Yeni Dünya'nın idari merkezi
olacaktır.
BASIN - İstanbul'un metafizik sırları var, bunların
hepsini yazmayı düşünüyor musunuz?
YAZAR - Yazmam lâzım evet. Topkapı Sarayında ki kutsal
emanetlerin bir takım Ali Cengiz oyunlarıyla İsrail'e, Salamon Mabedine
getirilmesi bekleniyor. O zaman bir takım güçler zincirleme bağla yerini bulup
reaksiyona girecek. Mesela Gizlenen Talmud Yasaları kitabımızda da anlattığımız
gibi Türkiye'ye yıllarca sokulmuş
bir "ABRAKADABRA" dediğimiz bir söz var. Onun aslı Şhabriri
diye ''Kör'' manasında İbranice bir sözdür. Huni şeklinde bir büyüdür bu! Onlar
Süleyman (a s) iftira ediyorlar. Süleyman'ın kuvvet ve kudreti Allahtan değil
büyüdendi diyorlar. Bu dünyayı büyü ile yönettiğine göre bizde dünyayı böyle
yönetebiliriz diyorlar. Bugün aynı Dünya Krallığı'nı kurmaya çalışıyorlar.
Özellikle parasal olarak nasıl güçlü olduklarını biliyorsunuz. Dünya'da
örgütledikler gayri milli Özel Harp Daire'lerinin organize şebekeleriyle
orijinal sahte paranın yanında ''Mükerrer Para'' dahi basıyorlar. Yeryüzünün
yer altı ve yerüstü tüm zenginlikleri gayri Yahudilerin ameleliğiyle bunlara
akıtılıyor, Türkiye'de ki petrolü niye kullanamadığımız da bunun içinde...
BASIN - Bu stratejide KIZ KULESİ 'nin görevi
veya önemi nedir?
YAZAR - Bu stratejinin merkezi Kız kulesidir. 2500
yıllık bir tarihi biliniyor. Kehf (mağara) suresinde Hz Hızır'la ilgili bölümde
Hz Musa ile olan buluşmasından ve yol arkadaşlığı sırları anlatılır. Kızıl
Deniz denmesine karşın aslı Kız kulesidir. Hz Hızır batın ilimde, Hz Musa ise
zahiri ilimde bir derya idiler.Hz Hızır'ın yardımcısı kimdi?. .Hz Yuşa idi.
Kabri nerede? Makam kabri de olsa Beykoz da. Bir kara bu
insanlar "Bastı zaman, Tayy-i Mekân" ile zamanın
içinde hareket etme kabiliyetin deler. Sadece bizim boyutumuzda değil hayatın
diğer boyutlarında da yaşadıkları için zaman ve mekan onlara adeta dürülüyor.
Yani manyetik bir alanda sörf yapar gibi hareket programları yüklenmiş
kendilerine. Tıpkı sizin web sitenize girip tarihi bilgileri almanız ve sayfayı
kapatp başka sayfaya geçmeniz gibi. Onlar ilahi yetkiyle zaman zaman tasavvur
edip et ve kemik denen ağırlıktan sıyrılıp elektronik dalga boyutunda hareket
edebiliyorlar. Tabii bu bir ilim. Bunu Tibet'te de yapıyorlar ama onların ki
şeytani. Tıpkı atomu oluşturan negatif ve pozitif elektronlar gibi insanlık
aleminde müthiş bir metafizik savaş var.
BASIN - Geçenlerde sözde onlara şeytanın rakamı olan
666 gerçekleşti. Bunun bir anlamı var mı onlar için?.
YAZAR - Bütün sayılar, rakamlar Allah'ındır. Lakin
Allah izin vermişse kaderin hükmü ortaya çıksın diye bir takım şeyler sözde
onların emrindeymiş gibi ruhsatlıdır. Şimdi bir bakın bakalım o tarihte doğan
çocuklara ne yapıyorlar. Bunları dünyayı yönetecek çocuklar olarak teker teker
seçiliyorlar. 6 yaşına geldiğinde Şabat'ta özel bir vaftizden geçirilecekler.
Karakteristik özelliklerine göre eğitilecekler. Kana meyilli olanları
suikastçı, ilme meraklı olanları fikir adamı stratejist, başarısız olanları ise
sözde sanatçı, formula yarışçısı, aktrist veya artist falan ama yine isim
olacaklar. Bu ülkenin biraz kalp gözü açılmış insanlara ihtiyaç var. Tarihin
belirli devirlerine baktığınız zaman Lâdikli Ahmet Ağa diye birileri vardır..Bu
eserleri yazmalarının arkasında mutlaka Hz Hızır'la görüşmeleri var.
BASIN - ''İsrail'in Şifresi'' kitabınızda İSRAEL adında
saklı bir şifre olduğundan
Bahsetmiş siniz. Nedir bu şifre?...
YAZAR - Eskilerin İlmi huruf dedikleri bir harf ilmi
vardır. İsrailliler'de bunu kullanıyor. İsimleri özel seçiyorlar ve harflerle
sırları kriptoluyorlar. İsrail kelimesindeki harfler de birer şifredir. Bu
şifrelemenin deşifrasyonunu Emekli Kurmay Albay Abdülvahit Erdoğan Bey daha
doğduğum yıl 1968 yılında ,''BÜYÜK TÜRKİYE STRATEJİSİ'' kitabında 28
numaralı sayfada yapmış.Orjinaline sadık kalarak veriyorum: I- kelimesi Iraq,
S-Suriye, R – Royaum de Jordan (Ürdün Krallığı), E – Egpt (Mısır) , L- Liban
(Lübnan) dır. İşte bu savaş İSRAEL isminde kriptolandığı gibi Irakla başladı,
sonra ''Yakın Doğu Devletleri'' adı altında birleştirecek aşamaya kadar
sürecek!.. Bunun son durağı ve nihai vuruş Güneydoğu üzerinden TÜRKİYE' mize
olacak.
BASIN - "Büyük TÜRKİYE Stratejisi"
isimli bu kitapta neler var?
YAZAR - Lütfen dikkat ediniz Türkiye'de 1968 yılında
bir eser yazılmış, " "Büyük Türkiye Stratejisi"Yazarı; merhum
Kurmay Albay Abdülvahit Erdoğan. Merhum daha o tarihlerde Türkiye'yi idare
edenlerin ve idare edecek olanların bu devleti çok iyi tanıması gerektiğinin
üzerine ısrarla eğildi. Ve kitap şu dua ile başlar. YARABBİ Biz Türkleri
ilminle zengin et,Güler yüz ve iyi huyla lütûflandır. Öfkelerimizi tutacak
sabur Ve tahammülü üzerimizden eksik etme Sağlıkla güzelleştir. Memleketimizi
mamur eyle Devletimizi ebediyete kadar hür ve müstakil olarak muhafaza eyle
Bütün dünyaya hidayet nurunu saçma imkân ve fırsatını bizlerden esirgeme
AMİN!.. Ve ne kadar acıdır ki bu kitapla birlikte hareket eden insanlar tek tek
ortadan kaldırıldı. Kendisi de Sultanahmet'te bir araba çarpması sonucu
ölüyor.. Burada mutlu olunacak şey bıraktığı Büyük Türkiye ile ilgili fikri
harita da nakli ilimler dediğimiz yeryüzü ilimleri ile birlikte İlhami ilimler
dediğimiz maneviyata dayalı bütün bilimlerin ve birimlerin planlanmış olması.
Bu haritanın arkasında Türkiye'nin iktisadi yapılanmasından da bahsediliyor.
Nüfus artışından da bahseder. Bu kadar ciddi bir plan yaptığım çalışmaların
içerisinde kaldı mı diye üzülmüştüm. Bu planı hareket ettirdiğimi gören
birileri bana bu kitabı mutlaka yazmamı söylediler. Ben acaba bu plan hala
harekette mi diye koşuşturduğum da; birde öğrendim ki bu plan yürürlükteymiş.
Ve Abdülvahit beyin fikir arkadaşları bu planı ciddiyetle yürütmeye devam
ediyorlarmış. O harita önümüzdeki günlerde mutlaka gündeme gelecek. Ve biz bu
konuda devletimin milli kadrolarıyla ve milletvekilleriyle birlikte bu
stratejiyi tüm Türkiye'ye taşıyacağımıza Allah'ın izniyle inanıyoruz. İşte o
''görüyor, duyuyor, biliyor'' yani P 3'e dayalı planı dünya planları altındaki
Türkiye'de hiçbir zaman yadsınamayacak şekilde planların olduğu bir gerçek.
Yurt dışında yapılan analizlerde Anadolu insanının cihan-ı şumul genlerinin
harekete geçtiği, bu genlerin tekrar dünya nizamı için harekete geçtiği
biyolojik tıbbi bir veri olarak belirlenmiş. Çünkü insanların refleksleri
tepkileri de takip ediliyor. Büyük Türkiye üzerinden bütün İslam âleminin Orta
doğunun ve Balkanların bir çatı altında toplanacağı "İnanan İslam
âlemi" diyelim bir büyük devlet gemisi ''NUH'UN GEMİSİ'' gibi yola
çıkmış aslında.
BASIN - Önümüzdeki günlerde Türkiye'yi bekleyen neler
var?
YAZAR - Önümüzdeki günlerde Türkiye'nin başı çekeceği
gönül istemese de fiziki bir cepheye dönüşeceği planlamalar var. Özellikle
Hatay Amik ovası…. Orada orman içinde yapılan bir hava alanı var. Bu bölgeye
çok dikkat edilmesi gerekiyor.. Burası ABD ve İsrail planları içerisinde gizli
yapılan ve kullanılan bir bölge. Türkiye'nin doğusunda Ermenistan diye
oluşturulan bir üs bölge var. Ermenistan denize inemediğinden dolayı orada
sıkışmış bir durumda. Karadeniz üzerinden denize açıldığında uluslararası
hukuka tabi olacak ve böylece istediği mal erzak Ermenistan'a girip çıkacak ve
işte o zaman büyük Ermenistan olacaktır. Şu anda kuzey Irak'ta kurulacak kukla
devletinde aynı sıkıntıyı çekmemesi için sıkıştırılmaması için Hatay çok önem
kazanıyor. .Bu kukla devlet, Hatay üzerinden denize indirilecek. İsrail'in
planı işleyeceğinden dolayı istedikleri gibi Türkiye'yi tehditlerle piyon taşı
gibi oynatabilecekler. Birde Türkiye'nin Güney Doğusu var. İşte o mayınlı
sahaya çok dikkat etmek lazım. Orada çok önemli petrol var oraya mayın
döşeyerek o bölgeyi yıllarca gözden uzak tuttular. Şimdi kullanmalarını vakti
geldi ve bunun içinde sözde mayın temizlenecek kılıfıyla hükümete kiralık
adamlarla projeler verip duruyorlar...
BASIN - Nuh tufanından sonra geminin oturduğu yer belli
mi? Hz Nuh'un gemisini yürüten enerji neydi?
YAZAR - Tufandan sonra ilk kurulan yerleşim bölgesi
Cudi Dağındaki Mahşer köyüdür. İlginç olan gemi ile taşınan varlıkların bir
kısmı genetik olarak transfer edildi. Bu geminin yakıtı atom enerjisi idi. Şu
an petrolden daha kıymetli, yeryüzünde petrolün yerini alacak olan bir enerji.
Şimdilik ona "Q" enerjisi diyelim. Çok ucuz, kolay ve faydalı olan bu
enerjinin yatağının Fırat ve havzası olduğu bilgisine sahibiz. Bu enerji
yeryüzünde şekil alacak bir enerji. Onun için Nuh'un gemisi bizim için çok
önemli. Zaten MU ve ATLANTİS uygarlıkları sonrasında inşa
edilmiş bir gemi bu kadar basit olamaz.. Kuran da zaten sizden önce daha
gelişmiş uygarlıkların varlığı olduğundan bahseder. Ne tekim Mısır piramitlerinde
uçak resimleri görülür. Ne zaman teknoloji gelişir o zaman o sırlar gelişen
akılla birlikte çözülür. Burada ki en önemli sırlar HZ. İdris'e aittir.
BASIN - Hz İdris'in özelliği nedir?
YAZAR - Özellikle bu piramitlerde çok önemli bir rol
aldığını da biliyoruz. Çünkü burada ki şifreler piramitlerin güney kapısının
Usiris gezegenine bakmasıdır. Osiris,Usiris İdris isminin bozulmasıdır zaten.
Hz İdris, antik Yunanda da Hermes olarak karşımıza çıkar. Hz İdris yıldızların
feleklerin (gök ve astroloji ilmi) ilmi verilmek üzere göklere çekilmiştir.
İnsanlara birçok zanaatı öğreten ''DRS'' harflerinden oluşan İdris, Ders,
Medrese, Müderris gibi kelimelerin köküdür. Bu ilim hala yaşamasına karşın bir
takım falcı ve astrologlarla gerçeğin örtüldüğü bozulduğu ve bu ilmin değiştirildiği
biliniyor. Hakikat ilmi yakında yeryüzüne çıkacaktır. Yeryüzünün gerçek tarihi
baştan yazılacaktır ve beklenen " Altın Çağı" nı Allah bu
millete nasip edecektir. Özellikle Hanefi ve Bahaizm çatışmasına dikkat
edilmesi lazım. Bunlar, İslam topraklarına Siyonist hizmetlerin İsrail adına
sokulmasıdır. Bunlarla insanları tahrik edecekler. Suudi Arabistan rejimindeki
Bahaizm le(İngilizlerin yerleştirdiği bir inanç) Suni İslam arasında çatışma
başlatıyorlar. Hatta bunun içinde Cennetten gelen ''Hacer el- Esvet'' taşının
çalınması bile var. Bütün İslam âlemi karışsın birbirine girsin diye. Dünya bu
kadar büyük bir provokasyonla karşı karşıya.
BASIN - Çarıklı Erkan-ı Harp nedir?
YAZAR- Bu gün "Çarıklı Erkân-ı Harbi" denen
bir erkân var. Bular bazen kapıcı, bazen ormanda şimşir kaşık yapan birileri
olabilir. Bunlar Anadolu'yu karış karış gay aleminin askerleri olarak her türlü
operasyonu gerçekleştiriyorlar. Bu sırri ve gizlenmesi gereken bir konu
izninizle biz tekrar fizik sahaya inelim. Bakınız, toplumsal paranoyalar
aslında gelecek felaketlerin habercileridir. Hakikatleri görmeyen, inançsız,
günlük histerik duyguların peşinde koşan bir toplum olduk..Zaten İstanbul
bundan razı gelmez, toprak sizden şikayet eder Eskiden Osmanlıda Seyit ve
Şerifler vardı. . Niye şimdi bilinmiyor bunlar? Çünkü sizin baktığınızda
beğeneceğiniz, özeneceğiniz, örnek alacağınız model insanları toplumdan yok
etmek amacındalar. Bütün kutsallarınız ortadan kalkarsa siz neyi model
alacaksınız. İşte tüm inanan coğrafyalarla beraber İstanbul'un da İslami
haliyle direkt Allah'ı hatırlatan motiflerini yok etmeye çalışıyorlar.
BASIN- İstanbul'un manevi özelliği nedir?..
YAZAR - Yeryüzünde 8 tane şehrin şahsı
manevi özelliğinden bahsedilir. Bunlar; Semerkant, Buhara, Şam, Kudüs,
Mekke, Medine, Bağdat ve İstanbul'dur. Hatta bunların içinde Mekke dünyanın
kodlarının çözüldüğü, dünyanın bir gonca gibi açılıp şekillendiği yerdir. Dünya
güneşten koptuktan sonra ilk defa zerre iken oradan açılıyor. Bir gül nasıl
açılıyorsa yaprak yaprak.. İstanbul ise dünyanın maddi ve manevi şekillendiği
yer olacak. Zaten İstanbul'un maneviyatı vardır. Denizden İstanbul'a şöyle bir
bakın. Sultanahmet, Ayasofya, Süleymaniye'nin heybeti ile süslenmiş bir
İstanbul var. Şimdi ise Galata Port projesi ile bu izleri silmeye kalkıyorlar.
O Karaköy de Ziraat bankasının üzerinde Hiram ustanın ve Yahudi kadın Ester'in
heykelini görüyorsunuz. Niye onu oraya koymuşlar. Çünkü gemilerin ilk
karaya çıktıkları Osmanlı toprakları Karaköy'dü. İşte gizli şifre Hiram Usta
ile "Bu topraklar bizim" mesajını veriyorlardı. Hiram Usta
"zihin işleyen" ustayı simgeler. Elindeki örs insanların zihinlerinin
masonik lobilerde dövüleceği yerleri, çekiçte ''medyayı'' yani ''telkin
araçlarını'' temsil eder. Niye? Çünkü burası ileride dünyanın hâkimiyet merkezi
olacağını biliyorlar.
BASIN- İnsan ve dünya ilişkisini nasıl
açıklayacaksınız? Şu an dünya nereye doğru gidiyor?..
YAZAR- İşte yeryüzünü imar eden, şekillendiren
cisimlerden 4 bin yıl önce bir sözleşme imzalamışız. Ve bize insan denmiş.
İnsanın anlamı: Unutan ve hatırlayan demektir, ''üns ve
nisyan'dan'' geliyor. Peki İnsan neyi unutuyor ve neyi hatırlıyor?.. Eğer
o sözleşmeyi hatırlarda ''üns-hatırlayan'' olur, eğer unutursa ''nisyan''.
Bakınız yaşadığınız yerin adı neden dünyadır?.. Dünya demek ''alçak
yer'' demek. Peki neden, neden ama alçak yer?.. Bunun iki sebebi var.
Birincisi fiziki olarak 7 kat göklerin altında olmasından dolayı alçak yerdir
ki aynı zamanda''alçakların'' yeridir. Ben neyim önce onu bileceksiniz, sonra
neredeyim onu düşüneceksiniz. İnsanlara en yakın hayvan maymundur. Hayvana en
yakın nebat da mantardır, kökü yoktur. Misyonsuz insan da bu gün insanla hayvan
arasındadır. ''İnsan insan'', ''şeytan insan'', ''hayvan insan'' diye
tanımlamak lazım insanı. .Bu gün siyonizm davası güdenler şeytan insanları
temsil ediyorlar. .İnsan insanı bulana aşk olsun. Sır kaynaklarında 144
bin tane alnı mühürlenen insandan bahsedilir. Onların beşeri ve fiziki
kuvvetlerle takviye edileceğinden bahsediliyor. Pek uzak bir zaman olmadan
fiziki ve metafiziki kuvvetler olarak cinler yeryüzüne inecek ve insanlarla
yaşayacaklar. Mesela Zülkarneyn'in seddinin göklerde olduğu şeklinde rivayetler
vardır. O aşamaya gelince de kıyamet saatini bekleyin artık. Şu an 6. 6. 2006
tarihiyle birlikte İsrail oğullarının sözde ''altın nesli'' start aldı. Dünya,
Kudüs dağlarındaki 3 Rabbi dedikleri haham tarafından sürekli trans halinde
aldıkları istihbaratla yönlendiriliyorlar. Bakınız, dünyanın gidişatını
çözmeniz için İblis ve ''şeytan'' olarak adlandırılan teşkilatını çok iyi
araştırmanız lazım. Yeryüzünde insandan önce cinler vardı. Bunlar büyük bir
savaşla birbirlerini mahvetti. Şeytan o zamanlar onları uyaran pek önemli bir
vazife ifa ediyordu. Bilgeliğinden ve doğruluğundan dolayı yeryüzündeki Cin
Sultanlıklarına son verilirken şeytan o zaman bu sıfatta değil di tabi Allah'ın
katına yükseltildi. Sonra Âdem (a.s) yaratıldığında bir imtihandan geçti ve
kaybetti. Müddetli şer kuvvetlerin komutanı olarak ilk insanla birlikte tekrar
yeryüzüne indirildi. Soruyorum şimdi CİN ve İNSAN
UYGARLIKLARININ başında yaşayan bir tarih olan bu varlığın tecrübesini ve
istihbaratını düşünebiliyor musunuz?.. İşte bu kadar zamandır şeytan hem
Cinlerin hem de bilinen en eski uygarlıklar Atlantis ve Mu'nun teknojilerini de
gördü. O zamanlar Atlantis'in beyin felci yapan silahları olduğu gibi Mu'nun da
ışı silahları vardı. Bu kötünün ve Kötülükleri komutanı bütün bu teknolojiyi
biliyor. Nuh Peygamber gemiyi yaparken de yanındaydı. Onunda teknolojisini
biliyor. İşte bu teknolojiye sahip olmak için Siyonist İSRAİLOĞULLARI şeytanın
bu tecrübelerini daha açık ifadeyle raporlarını dikkate alıyorlar. Şeytanın
bütün insanları helak edeceği iki silahı var. Biri hırs ki bununla Hz Âdemi
cennetten çıkardı. İkincisi haset, kendisi bu sebepten lanetlendi. İşte şimdi
insanlar arasında bununla toplumları yok ediyorlar. Tüm İslam âleminin
boyunduruktan kurtulamamasının
sebebi ''Hırs''ve ''Kıskançlık'' toplumu olmaları. Bu durumu
Rabbi sınıfından bir hahamın ifadeleri şöyle özetliyor: ''Toplumları zihinde
Yahudi yapıp Yahudi gibi yaşatırsanız, sizin Efendiliğinize boyun
eğeceklerdir''.
DÜŞÜNEN İNSANLAR ÇAĞINA HOŞGELDİNİZ!
KONUK YAZAR: HAKAN YILMAZ ÇEBİ
RÖPORTAJI YAPAN: MİLLİ GAZETE/ GÜZİN OSMANCIK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder