Tarihi Gerçekler Işığında
1919’DAN 2019’A TÜRKİYE
Tarihi
Gerçekler Işığında 1919’DAN 2019’A TÜRKİYE Hüsnü MERDANOĞLU’nun 2019 da yayınlanan kitabının sonuç ve
değerlendirme bölümünü yayınlamak istedik. Nedeni ise, Atatürk’e saldıranların
1923-1938 yılları arasında, 15 yıllık bir dönemde, istiklal harbinden çıkmış,
yoksul, cahil, hastalıkların kol gezdiği bir ülkede hangi politikalarla hızla
kalkınıldığını, fabrikaların bacalarının tüttüğünü, uçak yapıldığını
öğrenmeleri için yayınlıyoruz.Hüsnü MERDANOĞLU
Geçmişini
inkar edenler geleceklerinden umutlu olamazlar.
Hüsnü
MERDANOĞLU’NUN kitabından alıntıyı yayınlamadan önce bugünlere atıfta bulunan
ve bana watsaptan bir dostum tarafından gönderilen alıntı olan bir yazıyı ilk
önce yayınlamak istedik.
(Bir
alıntıdır.
Sorunlu
bir öğrenci ile öğretmeni arasında geçiyor hikâye.
Öğretmeni,
a)
Neden
arkadaşlarınla çekişiyorsun, neden onların yaptıklarını bozuyorsun... diye
sorunca çocuk,
-
En iyi ben olmalıyım, en başarılı ben görünmeliyim...diye cevap vermiş.
Öğretmen
bunun üzerine tahtaya düz bir çizgi çekmiş,
-
Bu çizgiyi nasıl kısaltabilirsin...demiş.
Kıskanç
velet hemen atılıp bir kısmını silivermiş,
-
Olmadı demiş hoca, silmek yok,
Eliyle
üzerini kapatmış bu sefer çocuk,
Öğretmen
-
Yine olmadı, gizlemek yok...demiş.
-
Başka nasıl yaparsın...diye sormuş,
Bakmış
ki cevap yok, daha uzun bir çizgi çizmiş diğerinin yanına.
Başkalarının çizgisiyle uğraşacağına, sen daha
büyük bir çizgi çiz...demiş hırslı yumurcağa.
Hikaye böyle midir hep...böyledir, fazlası var
eksiği yok.
Kolay
olanı, diğerini hakir görmek ve göstermektir. Ulaşamadığın ciğere mundar demek,
Bükemediğin
bileği jiletle kesmek gibidir.
Büyük İskender babası Philippos'u kıskanırmış.
Ben
başa geçinceye kadar fethedilecek yer bırakmayacak diye.
Bilinen dünyanın yarısını alması babasına olan
hıncıdır aslında.
Sezar
da İskender'e kızarmış, benden önce her yeri aldı, bana kazanacak ülke
bırakmadı diye.
Justinianus Aya Sofya'yı bitirince '' işte
seni geçtim ey Süleyman'' diye bağırmış.
Aklı
Süleyman'ın kudüste yaptığı tapınağındaymış hala!..
Neden
bunlar böylede Ari Alman ırkı geri kalıyor diye köpürmüş.
Bakmış daha uzununu çizemiyor,
Çizgiyi silmek için en gaddar metodu kullanıp,
6,5 milyon insanı kül etmiş ama bitirememiş yinede.
Sulla,
Nero, Commodus gibi bir kaç imparatora uygulanmış ölümlerinden sonra.
Yaptıkları eserleri, koydukları kanunları,
evleri barkları, mezarları, heykelleri ve yazıtları siliniyor günlük yaşamdan
sistematik olarak.
Yavaşça, usulca, sinsice. Hiç yaşamamış gibi
oluyorlar!..
Çok daha küçük ölçeklileri de iş
yaşamlarımızda çoğumuzun önünden geçmiştir.
2020
yılı itibariyle gelinen çeşitli olumlu şartların durmadan 1930'ların Türkiye'si ile
karşılaştırılmaya çalışılmasının,
O
yılların konjektüründe imkansızı gerçekleştiren bir liderle, 90 yıl sonrasının
değerlerini çarpıştırmanın altındaki hastalıklı psikoloji en hafifiyle
kıskançlık olmalıdır.
İzmir
marşını duyunca salon terkedenlerin,
İstiklal
marşında ayağa kalkmayanların,
Bayramlara
faşist törenleri diyenlerin,
TC'leri
silenlerin, Üniversitelerin, Hava limanlarının, Caddelerin, Stadyumların
adlarını değiştirenlerin bitmeyen hesaplarının motivasyonudur kıskançlık.
Onu
anlayabilseler, özümseyebilselerdi,
21.yy
olanaklarıyla en az onunki kadar uzun ve kalıcı çizgiler çizmenin mümkün
olacağını tahmin edebilirlerdi.
''Seni
geçtik ey Mustafa '' diye bağırdıklarında,
En
çok onun sevineceğini bilirlerdi!..
Hüsnü
MERDANOĞLU’NUN yazmış olduğu 1919 dan 2019’a adlı kitabında bahsettiği tarihi
gerçekleri Atatürk’e dil uzatanların okumasında herhalde yarar vardır.
Gerçekleri bilmeden yalan yanlış, kulaktan duyma bilgilerle gerçeklerden
uzaklaşmak kimseye yarar getirmez.
Hüsnü MERDANOĞLU'NUN 1919
DAN 2019’A TÜRKİYE KİTABINDAN ALINTIDIR……………..
SONUÇ VE
DEĞERLENDİRME
**
“Dünyada
‘İnsan’ diye yaşamak isteyenler, insan olmak niteliklerini ve güçlerini
kendilerinde görmelidirler.” (Atatürk).
**
Atatürk öncülüğünde yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşması sonucunda
kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin çok yönlü başarılar elde eden bir devlet olması,
Türkiye’yi bölme planlarını hazırlamış olan egemen güçleri rahatsız etmiş ve
etmektedir.
Egemenlerin
bu rahatsızlığı, onlar ve onların yönlendirdiği aracıları tarafından sürekli
olarak Atatürk’e ve Atatürk’ün kazanımlarına yönelik iftiralar ve suçlamalara
yansımaktadır.
Yalan
ve iftiralara hedef olan Atatürk ve O’nun öncülüğünde ger çekleşen kazanımları
gurur vericidir Şöyle ki; *Osmanlı döneminde, yabancılar tarafından aşağılanan
insanlarımız, Atatürk dönemimde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olma övüncüne
erişmişlerdir.
*Osmanlı
döneminde vergi ve askerlik için hatırlanan halk, cumhuriyet yönetimi sayesinde
kadın-erkek ayrımı olmadan yurttaş olma saygınlığına kavuşmuştur.
*Yönetici
ile yönetilen (yurttaşlar) arasında iletişim kurulmakta zorlanılan Osmanlı dili
yerine, konuşan ile dinleyeninin karşılıklı anlaşılmasını sağlayan dil ve yazı
devrimi gerçekleştirilmiştir.
*Din
istismar aracı olmaktan çıkarılmış; indirilen dinin uydurulan dinden ayırt
edilmesi ve doğru anlaşılmasını sağlanması için, İslam dininin temel kaynağı
olan Kur’an Türkçeye çevrilmiştir.
*Tamamı
dış ülkelerden alınan temel tüketim maddelerinin, kalkınma (sanayi) palanları
sayesinde, yurdumuzda üretilmesi gerçekleştirilmiştir.
*Anadolu’nun
büyük bir bölümünün yüzyıllardan beri hasret olduğu, karayolları, demiryolları
ve benzeri hizmetler, halkımızın hizmetine sunulmuştur.
*Eğitim
sistemi, ülkemizin ve dünyanın gelecekte yaşayacağı koşullar dikkate alınarak
akılcılık doğrultusunda düzenlenmiş, yurduna yurtta niteliğinde geleceğin nesillerinin
yetiştirilmesine özen gösterilmiştir.
**
Kemalizm, yeryüzünde uygulanmış devrimler içerisinde, insan onuruna en yaraşır
içerikli olan bir devlet yönetimidir.
Devlet
ise bir tüzel kişiliktir ve özel kişilerin tarafından yönetilir. Devlet
yönetimini elde etmiş özel kişiler, devleti yönetme niteliğine sahip olmaları,
yönettikleri devletin saygınlığını artıran önde gelen etkendir.
Bu
bağlamda, yönetici konumunda olanlar da dâhil, yurduna yurttaş olma kişiliğine
sahip olanların, yani “milliyetçi” (ulusçu) olmanın (Kemalist kişilerin)
özellikleri şöyle sıralanabilir:
Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin;
*Tam
bağımsızlığının ve ulusal egemenliğinin sürekliliği için çalışan, bu yolda
gücünü zorlayarak katkı sağlayan,
*Türkiye’nin
ulus devlet bütünlüğünün bozulmaması, yurttaşlar arasında ayrım yapılmaması
için çalışma içinde olan,
*Türkiye’yi
çağdaş devletler düzeyine getirmek ve onları da geçmek için yurttaşlık görevini
en iyi şekilde yerine getiren
*Görevini
asla ülke zararına kullanmayan, siyasi ve benzeri çıkarlar için ülkenin
zararına olan hiçbir konuda ödün vermeyen kişilerdir.
Yurduna
yurttaş olma sorumluğu ve bilincinde olan, yani kendini “milliyetçi” olarak
tanımlayan kişi; *Halkın kendi kendini yönetmesi olan demokrasinin
güçlenmesine,
*Hiçbir
konuda yurttaşlar arsanda ayrımcılık yapılmamasına,
*Yaşam
yönteminin laiklik olarak benimsenmesine,
*Halkın
her yönden güvenliğinin sağlanıp korunmasına,
*Halkımızın birlik ve beraberliğini sağlamaya,
*Kamu
yararını kişilerin önünde tutmaya,
*Din
görünümü altında halkın sömürülmemesine, (insanların her hangi bir nedenle
Allah ile aldatılmamasına),
*Devletimizin,
çağdaş devletler düzeyine erişip onları da geçme çabasında,
*Bilgi
ve deneyimlerini yurdu için kullanan bir kişiliğe sahip demektir. Böyle bir
kişiliğin hizmeti, aynı zamanda Kemalizm’e de hizmettir.
Günümüzde;
*İnanç ve düşüncelerini yaşamak isteyen insanlar bir otele sıkıştırılıp
yakılıyorlar,
*Silahlı
örgütler devlete başkaldırıyorlar,
*Devlet
sinsi bir planla kuşatılmış ve devletin gücü ve silahlı devlete yönetilmiş,
*Yoksulluk,
yolsuzluk, vurguncular, rüşvet alanlar, görevini kötüye kullananlar,
demokrasinin gelişeceği yerde yasaklar çoğalıyor,
*Devletin
olanaklarından yararlanarak edindiği eğitim ve birikimi, yurt dışına taşıyanlar
oluyor, *Çaresizlikten yaşamını yitirenler ve benzeri olumsuzluklar söz konusu
ise, bu olumsuzluklar; Kemalist nitelikte siyasetçi ve yöneticilerin
eksikliğinin bir sonucudur.
**
Birinci Dünya (Paylaşım) Savaşı’nın galipleri (Amerika Birleşik Devletleri de
dâhil), Osmanlı İmparatorluğu’nu tutsak edip ve en ağır cezayı vermek üzere ilk
toplantılarını 18.01.1919’da Paris’te yapmışlardır. Egemenlerin vardıkları
sonucu, İngiltere Başbakanı David Lloyd George 29 Ekim 1919 günü Avam
Kamarası’nda şu müjde ile vermişti; Dünyanın en zengin topraklarından biri olan
geniş bir ülkeyi (yani Anadolu’yu) Türk’ün mahvedici nüfuzundan adat eyledik.
Medeniyet yüzlerce yıl bu yolda başarısızlığa uğradıktan sonra İngiltere bunu
gerçekleştirdi.” Ne var ki, Lloyd George, bu övünç dolu sözleri ile Çanakkale Boğazını
kuşattıklarında kendilerini geri çevirmeyi başaran Mustafa Kemal etkenini
unutmuştu.
**
Egemenlerin vardıkları sonuçları bildirmek üzere, Paris Barış Konferansı’na
İstanbul Hükümeti’nden, 22.04.1920 tarihinde temsilci istenmişti. Hükümetini
temsilen Paris’e giden Damat Ferit Paşa Osmanlı’nın Avrupa devletlerinin
saygınlığını yitirmiş olmasının bir sonucu olarak aşağılanırcasına
davranışlarla karşılaşmış ve Paris’ten kovulurcasına apar topar İstanbul’a
dönmüştü. ** Kemalist kadro zoru başarıp da, başarılarını egemenlere ve dünya
kamuoyuna tescil ettirmek üzere, İsmet Paşa (İnönü) başkanlığındaki Türk heyeti
9 Kasım 1922’de (yani Damat Ferit’in Paris’ten kovulmasından yaklaşık 3 yıl
sonra) Lozan’a gitmiştir. İsmet Paşa Lozan’a vardıklarında, toplanacak olan
konferansının ertelendiğini duyması üzerine bir nota vererek, konferansın neden
ertelendiğini, hakkı olan kahraman komutan edasıyla sormuştur.
İsmet
Paşa’nın bu notası üzerine kendisinden özür dilenmiş ve konferansın başlaması
için kesin tarih bildirilmişti.
Atatürk
döneminde dış dünyaya karşı her zaman buna benzer dik duruş sergilenmiş, ulusal
teslimiyetçi hiçbir yaklaşımın sergilendiğini, tarih kaydetmemiştir.
**
Ne düşündürücü ve üzücüdür ki, 2017 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı
Hollanda’dan geri çevrilmiştir.
Üstelik
hiçbir devlet yetkilisine muhatap edilmeden ve sıradan güvenlik görevlilerince.
İstanbul Hükümeti’nin yetkilisi Damat Ferit’in düştüğü durumu anımsatan bu tür
olayların, Atatürk’ün içte ve dışta tam bağımsızlık ilkesi ile kurduğu ve bunu
başardığı ülkesinin bir bakanının yaşamış olması, Kemalist dış siyaset
izlenmeyişinin bir sonucudur.
Bu
olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasının yolu ve yöntemi; ne Avrupa Birliği’ndedir ne de, okullarda din
ağırlıklı derslerin konulmasındadır.
Çözüm,
geçmişi pak ve parlak olan Kemalist ilkelere yeniden dönerek, Atatürk’ün yarım
bıraktıklarını tamamlamaktır.
Bunu
da kendimizin yapması, şart ve kaçınılmazdır.
Hiçbir
bağımsızlık (gelecek) yoktur ki; “yabancıların nasihatleriyle, plânlarıyla
yükselsin? Tarih, böyle bir olay kaydetmemiştir...
”
1 “... Dünyada insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak özelliklerini ve
gücünü kendinde görmelidirler. ... Bu uğurda her türlü özveriye razı
olmalıdırlar. Yoksa hiçbir uygar ulus, onları kendi sırasında ve safında görmek
istemez.
” 2 ** Son olarak, işgalin ne demek olduğunu anlamak ve işgalden kurtuluşun değerini bilmek ve unutmamak için, işgal koşullarında yaşanılan tarih belgelerine geçmiş olaylardan, sadece birkaçına değinmekle yetineceğiz.
*Yunan
ordusu; camileri tahrip etmiş, Müslümanların kutsal kitabı Kur’an ayaklar
altında çiğnenmiştir. (Bu bilgi İtalyan arşiv belgelerinde yer almıştır.),
*Yunanılar tarafından boğazlanan insanlar ve domuzlar camilere
doldurulmuşlardır. Karatepe Köyünden 200 kişi, camilere toplanmış ve cami ile
birlikte yakılmışlardır. (Bu bilgiler bir yabancı yazar olan David Walder
yansıtmıştır), *Türk kadınları camilere doldurularak, cami ile birlikte
yakılmıştır. (Bu bilgiyi görgü tanığı Eleni Karatoni, yansıtmıştır.),
*Yunan
işgal ettiği bölgelerde cami de; camide namaz kılacak cemaat de bırakmamıştır.
3
Bunları ve benzeri tarihi gerçekleri görmeden, sadece halkımız 1 Atatürk’ün
TBMM Açık ve Gizli Oturumlarındaki Konuşmaları, Cilt: II, Yayına Hazırlayan:
Kâzım Öztürk, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1990, s. 776-777. 2
Atatürk’ten aktaran; Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk
Araştırma Merkezi yayını, Ankara, 1999, s.79. 3 İşgal koşularında onca onur
kırıcı olan olaylar için bakınız; Sinan Meydan, Yüzyılın Kitabı, s. 246 ve
devamı. 302 için değil Atatürk’ün tüm insanlık için yapıtlığı ve her biri
birbirinden değerli katkılarını bilmeden, Atatürk’ün değeri bilinemez.
İşgalcilerin halkımıza yaptıklarına ve yakıp yıktıklarına özlem duyanlar olabilir.
Ancak o kişilikte olanlara ve onlara destek verenlere, “insan” denilemeyeceği
için, ırkları ya da dinleri de söz konusu olamaz.
(Bu bölümü çok dikkatle incelemenizi tavsiye ederim. 15 yılda neler yapılmış, peki şimdi bu yapılanlar nerede? Yabancılarda olan Demiryolları ve bazı işletmeler Millileştirilirken, şimdi bir çok milli olan fabrikalarımız ve değerlerimiz başkalarına satılmış durumda değil mi?)
EK: ATATÜRK DÖNEMİ (1923-1938) KAZANIMLARININ LİSTESİ
Atatürk’ün
öncülüğünde çok kısa sürede gerçekleştirilen, Kemalist Büyük Devrim’in aşağıda
özet olarak sıraladığımız kazanımları incelenirken halkın;
*Büyük
çoğunluğunun, gerçekleşen devrimlerin kendi yararlarına olduğunun bilincinde
bile olmadıklarını.
*Devrimin
kendilerine sunduklarının gereklerini yerini getirecek beceride olmadıklarını,
*Temel
devrimlerden olan, cumhuriyet ve demokrasi söylemlerine bile yabancı
olduklarını,
*Padişahın/Halifenin
tanrının gölgesi olduğuna inanıldığını
*Devrimlerin
halka rağmen, halk için yapıldığını, bu yönüyle Kemalizm’in, Fransız
Devriminden (1789) ve Rus Devrimi’nde (1917) çok farklı öneminin ve
üstünlüğünün2 olduğunu bilmek gerekir.
Devrim
Niteliğinde Olan Kazanımlar:
-1921
Anayasası’nda “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” hükmü yer almıştır.
-Halk
egemenliğine dayalı Cumhuriyet yönetimi kuruldu (29 Ekim 1923).
-Cumhuriyet
Halk Partisi Kuruldu (9 Eylül 1923)
-CHP
Genel Başkanlığına Atatürk seçildi (11 Eylül 1923)
-Ankara
Başkent ilan edildi (13 Ekim 1923).
-Lozan
Antlaşması imzalandı (24 Temmuz 1923).
-Halifelik
Kaldırıldı (3 Mart 1924).
-Öğretimin Birleştirilmesi (Tevhit-i Tedrisat)
yasası (430 sayılı yasa) kabul olundu (3 Mart 1924).
-Din
ve Devlet işlerinin ayrılması amacıyla laiklik ilkesi benimsendi. (9 Nisan
1928)
-Şeriye
ve Erkan-ı Harbiyye Vekâletleri (bakanlıkları) kaldırıldı (3 Mart 1924).
-Şeriye Mahkemeleri kaldırıldı, mahkemelerin
birleştirilmesi kabul olundu (8 Nisan 1924)
-İlköğretim
zorunlu hale getirildi
-Şapka
Giyimi Kanunu çıkarıldı (25 Kasım 1925).
-Tarikatlar,
Tekke ve zaviyeler yasaklandı (30 Kasım 1925).
-Uluslararası
takvim ve saat uygulaması kabul edildi (26 Aralık 1925)
-Medeni
Kanunun kabul edildi (17 Şubat 1926).
-Türkçe’nin
kullanılmasının zorunluğu kabul edildi (10 Nisan 1926).
-Kabotaj
Kanunu yürürlüğe girdi (1 Temmuz 1926).
-Sanayi
Teşvik Kanunu kabul edildi (28 Mayıs 1927).
-Danıştay
yeniden kuruldu (669 sayıl Yasa ile 6 Temmuz 1927’de).
-Yeni
rakamlarının kullanılması kabul edildi (24 Mayıs 1928).
-Yeni
Türk Alfabesinin Kabulü (3 Kasım 1928).
-Kadınların
belediye seçimlerine katılmaları ve seçile bilmemeleri kabul edildi (23 Aralık
1930).
-Uluslararası
Ölçülerin kabulü edildi (26 Mart 1931).
-Türk
Tarih Kurumu kuruldu (12 Nisan 1931).
-Türk
Dil Kurumu kuruldu (12 Temmuz 1932).
-Üniversite
Reformu yapıldı (31 Mayıs 1933).
-Soyalı
Kanunu kabul edildi (21 Haziran 1934).
-Kadınlara
milletvekili olma, seçilme hakkı tanındı (5 Aralık 1934),
Yıl
1924
-Ankara
Fişek Fabrikası kuruldu.
-İstanbul
- Ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.
-Türkiye İş Bankası kuruldu.
-Türk
Kadınlar Birliği kuruldu.
-Ankara
ilk planlı şehir olarak düzenlendi.
-Cumhurbaşkanlığı
Orkestrası kuruldu.
-Türkiye
Tütüncüler Bankası kuruldu.
-İlk
Milli (Sigorta Anadolu Sigorta) faaliyete geçti.
-Devlet
Demiryolları kuruldu.
-Gölcük’te
ilk tersane kuruldu.
-Bursa’da
Karacabey Harası kuruldu.
-Milli
Sahne Ankara’da ilk tiyatro olarak kuruldu.
-Topkapı
Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.
-“Türkiye
Cumhuriyeti” yazılı ilk madeni para, tedavüle çıktı.
-Türk
Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti) kuruldu.
İstanbul’da
Liman İşleri tekeli kuruldu.
-Osmanlı’da
köylülerden alınan Aşar Vergisi kaldırıldı (17 Şubat 1925).
-Eski
Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu.
-Sanayi
ve Madenler Bankası kuruluş kanunu kabul edildi.
-1920’de
Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı, Anonim Şirkete dönüştürüldü.
-Ticaret
ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.
-Gazi
Orman Çiftliği kurulmaya başlandı.
-Eskişehir
Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecek birimler hizmete girdi.
-Adana
Mensucat (Dokuma) Fabrikası üretime başladı.
-Türkiye’nin
ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerine yapıldı.
-İlk Cumhuriyet altını basıldı.
-Adana
ve Bergama Müzeleri açıldı.
-Tayyare
Cemiyeti’nin katkılarıyla Ankara’da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.
-Şeker
Fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.
-Şakir
Zümre Fabrikası kuruldu.
-Eskişehir
Hava Tamirhanesi kuruldu.
-Demir
Çelik Sanayiinin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.
-Türk
Telsiz Telefon Şirketi kuruldu.
-Eskişehir
Uçak Bakım İşletmesi açıldı.
-Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları
kaldıran Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
-İlk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası
işletmeye açıldı.
-Ankara
otomatik telefonu işletmeye açıldı. –
İstanbul’da
inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.
-Tarım
Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldu.
-Amasya,
Sinop ve Tokat Müzeleri açıldı. –
Eskişehir’de
Uçak atölyesi açıldı. (Fabrika 6 Ekim 1926’da açıldı)
-Kayseri
Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. (Kapatılana kadar bu fabrikada toplam 112 savaş
uçağı üretilmiştir. Haziran 1952 tarihinde faaliyetlerine son verip Makine
Kimya Endüstrisi Kurumu’na devredilmiştir. Uçak fabrikasına ilgisizliğin
nedeni; Türkiye’nin NATO’ya girmekle, hazır uçak alma beklentisinden
dolayıdır.)
-Bakırköy
Çimento Fabrikası kuruldu.
-Uşak Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
-Kayseri
Uçak Fabrikası açıldı
-Teşviki
Sanayi Kanunu kabul edildi.
-Bünyan
Dokuma Fabrikası hizmete girdi.
-Ankara
- Kayseri demiryolu açıldı.
-Emlak
ve Eytam Bankası kuruldu.
-İstanbul Radyosu yayınlarına başladı.
-Samsun
- Havza - Amasya demiryolları açıldı.
-Bursa
Dokumacılık Fabrikası açıldı.
-Eskişehir
Bankası kuruldu.
-Ankara
Arkeoloji Müzesi ve Sivas Müzesi kuruldu.
-Okullarda
karma eğitime geçildi.
-İlk
basketbol ligi düzenlendi.
-Köy
Öğretmen Okullarından ilki Kayseri’de açıldı.
-Türkiye
Cumhuriyeti’nin ilk kâğıt parası tedavüle çıkarıldı.
-İzmir
Müzesi açıldı.
-Ankara’da
Çocuk Sarayı açıldı.
-İlk
düzenli radyo yayını İstanbul’da gerçekleştirildi. –
Kırıkkale
Mühimmat Fabrikası açıldı.
-Bünyan
Dokuma Fabrikası açıldı.
-Eskişehir
Kiremit Fabrikası açıldı.
-Türk
Hava Kuvvetleri’nin A–20, F–13 ve G–23 uçaklarının bakımına ve onarımına
başlanıldı,
-Laiklik
Cumhuriyetin temel ilkesi olarak kabul edildi.
-Anadolu
Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
-Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin
Demiryolları yabancılardan satın alındı.
-Ankara
Çimento Fabrikası açıldı.
-Osmanlı’nın
ihmal ettiği halka okuma-yazma öğretmek için Millet Mektepleri açıldı (1928).
(1936’ya kadar 16-45 yaş arası yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim
verilmiştir.)
-Ankara
Numune Hastanesi açıldı.
-Refik
Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu.
-Türk Eğitim Derneği (TED) Atatürk’ün
koruyuculuğunda Ankara’da kuruldu.
-İstanbul
Bomonti’de Türk Mensucat Fabrikası hizmete girdi.
-Amasya-Zile
demiryolu açıldı.
-Malatya
Elektrik Santralı açıldı.
-İlk
defa Kadınlar Mahkemelerde Avukat olarak görev aldılar.
-Kütahya-Tavşanlı
demiryolu açıldı.
-İstanbul’da
Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklı’da tramvay hatları açıldı.
-Ankara’nın
ilk büyük oteli Ankara Palas açıldı.
-Gaziantep’te
Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.
-Mersin-
Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.
-Ankara
ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.
-Ayancık Kereste Fabrikası açıldı.
-Trabzon
Vizera Hidroelektrik Santralı hizmete girdi.
-Kırıkkale
Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası açıldı.
-Ankara
Çimento Fabrikası açıldı.
-Anadolu-Bağdat,
Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
-Ankara’da
Havagazı Fabrikası açıldı.
-Haydarpaşa
Limanı yabancılardan satın alındı.
-Kütahya-
Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
-Deniz
Ticaret Kanunu kabul edildi.
-Paşabahçe
Rakı ve İspirto Fabrikası hizmete girdi.
-Yeni
Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.
-Ankara
Havagazı Fabrikası açıldı.
-1929’da
anlaşması onaylanan İstanbul Otomobil (Ford) Montaj Fabrikası açıldı.
-1925
yılında Almanya’nın Junkers firmasıyla yapılan anlaşma sürecinde 1929 yılına
kadar 45 adet çok amaçlı uçak üretildi.
-Ankara-Sivas Demiryolu Hattı ulaşıma açıldı.
-Mecidiyeköy
Likör ve Kanyak Fabrikası açıldı.
-Ankara’da
Ziraat Enstitüsü kuruldu.
-Kayseri-Şarkışla
demiryolu açıldı.
-Türkiye
Gazeteciler Birliği kuruldu.
-İstanbul
Galata Köprüsü’nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı.
-Ankara
Etnografya Müzesi halka açıldı.
-Bursa-Mudanya
demiryolu yabancılardan satın alındı.
-Gölbaşı-Malatya
demiryolu açıldı.
-10
ilde Bölge Sanat Okulları açıldı.
-Kayaş
Kapsül Fabrikası açıldı.
-Nuri
Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri açıldı.
-Kırıkkale
Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası açıldı.
-Çocuk
Esirgeme Kurumu kuruldu.
-Tekel
Genel Müdürlüğü kuruldu.
-Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
-Devlet
Sanayi Ofisi (DSO) kuruldu
-Samsun-Sivas
demiryolu açıldı.
-Diyarbakır
Tekel Rakı Fabrikası işletmeye açıldı.
-Sanayi
Teşvik Kanunu ile toplam 1473 işletme, teşvikten yararlandırıldı.
-İzmir
Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
-Türkiye
Sanayi Kredi Bankası kuruldu.
-Kütahya-Balıkesir
demiryolu açıldı. –
Ulukışla-Niğde
demiryolu açıldı.
-Halkevleri
açıldı. (1951’de kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk Odası vardı.)
-Sümerbank
resmen faaliyete geçti.
-İstanbul-Ankara
arasında düzenli uçak seferleri başladı.
-Adana-Fevzipaşa
demiryolu açıldı.
-Ulukışla-Kayseri
demiryolu açıldı.
-Yerel
Yönetimlere finansal yardım için İller Bankası kuruldu.
-İstanbul
Üniversitesi kuruldu.
-Zonguldak
Yatırım Bankası ve Kayseri Milli İktisat Bankası kuruldu.
-Havayolları
Devlet İşletmesi kuruldu.
-Samsun-Çarşamba
demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.
-Halk
Bankası kuruldu.
-Ankara’da
Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı.
-Beş
Yıllık Sanayi Planı uygulamaya konuldu.
-İlk
Türk Operası sahnelendi.
-İzmir-Kasaba
demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.
-Keçiborlu
Kükürt Fabrikası üretime başladı.
-Turhal
Şeker Fabrikası açıldı.
-Isparta
Gülyağı Fabrikası üretime başladı.
-Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan
ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.
-Basmane (İzmir)-Afyon demiryolu yabancılardan
satın alındı.
-Sümerbank
Bakırköy Bez Fabrikasının açılışı yapıldı.
-İlk
Süttozu Fabrikası Bursa’da açıldı.
-Zonguldak
Kömür Yıkama Fabrikası işletmeye açıldı.
-Demiryolu,
Elazığ’a ulaştı.
-Eskişehir
Şeker Fabrikası açıldı.
-Turhal
Şeker Fabrikaları açıldı.
-Konya
Ereğlisi Bez Fabrikası açıldı.
-Bakırköy
Bez fabrikası açıldı.
-Bursa
Süt Fabrikası açıldı.
-
İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası açıldı.
-
Zonguldak Antrasit Fabrikası açıldı.
-Zonguldak
Kömür Yıkama Fabrikası açıldı.
-Keçiborlu
Kükürt Fabrikası açıldı.
-Ankara-Konya,
Eskişehir ve Sivas Buğday Siloları açıldı.
-Kayseri
Bez Fabrikası açıldı.
-İzmit
Kâğıt ve Karton Fabrikası açıldı.
-Paşabahçe
Şişe ve Cam Fabrikası açıldı.
-Nazilli
Basma Fabrikası açıldı.
-Bursa
Merinos Fabrikası açıldı.
-Gemlik
Suni İpek Fabrikası açıldı.
-Keçiborlu-Kükürt
Fabrikası açıldı.
-Hafta
sonu tatili Cumartesi-Pazar olarak kabul edildi.
-Aydın
Demiryolları yabancılardan satın alındı.
-Amortisman Sandığı kuruldu.
-MTA
Enstitüsü kuruldu.
-ETİBANK
kuruldu.
-Türkiye
Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu.
-Üç farklı tipte 50 adet planör Türkkuşu için
üretilmiştir.
-Türkkuşu
kuruldu.
-İstanbul
Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
-Ankara’da
troleybüs hattı işletmeye açıldı.
-Fevzipaşa-Ergani-Diyarbakır
demiryolları açıldı.
-İlk
Arkeolojik kazılar, Alacahöyük’te başladı.
-Paşabahçe
Şişe ve Cam Fabrikası üretime başladı.
-Zonguldak
Türk Antrasit Fabrikası işletmeye açıldı.
-Afyon-Isparta
demiryolu açıldı.
-Sümerbank
Kayseri Dokuma Fabrikası’nın açılışı yapıldı.
-Ankara
Mamak’ta Gaz Maskesi Fabrikası açıldı.
-Ayasofya
müze olarak ziyarete açıldı.
-Ankara’da
Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi açıldı.
-Ankara
Çubuk Barajı açıldı.
-Zonguldak
Taş kömürü Fabrikası açıldı.
-Barut,
Tüfek ve Top Fabrikaları açıldı.
-Nuri
Demirağ Uçak Fabrikası açıldı.
-1936
yılında Aman Gothaer Waggon Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937
yılından itibaren toplam Gotha 145 uçaklarından 45 adet üretilmiştir.
-Malatya
Sigara Fabrikası açıldı.
-Bitlis
Sigara Fabrikası açıldı.
-Kabotajın
11, Deniz Yolları İdaresi’ne geçmesi sağlandı.
-Ankara’da
Devlet Konservatuarı açıldı.
-Edirne-Sirkeci
Şark Demiryolları yabancılardan satın alındı.
-Haydarpaşa
Numune Hastanesi hizmete girdi.
-Sümerbank
Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu.
-İzmit
Kâğıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi.
-Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
-İzmir
Enternasyonal Fuarı açıldı.
-İzmir
Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı.
-İstanbul
Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
-SEKA’nın İzmit’teki fabrikasında ilk kâğıt
üretildi.
-Ankara 19 Mayıs Stadyumu hizmete açıldı.
-Malatya
Bez Fabrikası açıldı
-Karabük
Demir Çelik Fabrikası açıldı.
-Sümerbank
Konya Ereğlisi Dokuma Fabrikası üretime başladı.
-Ziraat
Bankası Kanunu kabul edildi.
-Kozlu
Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
-Çatalağzı-Zonguldak
demiryolu açıldı.
-İstanbul
Resim Heykel Müzesi açıldı.
-Ankara’da
ilk Bira Fabrikası kuruldu.
-Toprakkale-İskenderun
demiryolu yabancılardan satın alındı.
-Ankara’da
Motorlu Tayyarecilik Okulu açıldı.
-Urfa’da
Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği açıldı.
-Sümerbank
Nazilli Basma Fabrikası açıldı.
-Denizbank
kuruldu.
-İstanbul
ve Trakya Demiryolları yabancılardan satın alındı.
-Diyarbakır-Cizre Demiryolu açıldı.
-Yozgat
Termo-Elektrik Santralı hizmete açıldı.
-Divriği
Demir Ocakları açıldı.
-İzmir’de
klor fabrikası açıldı.
-Sivas
Çimento Fabrikası açıldı. (Bu fabrikaların büyük bir bölümü devlet
işletmesidir).
-Gemlik
Suni İpek Fabrikası açıldı.
-İzmir
Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
-Ankara Radyoevi hizmete girdi.
-Divriği Demir Madenleri üretime başladı.
-Bursa
Merinos Fabrikası faaliyete geçti.
-Murgul
Bakır İşletmeleri satın alındı.
-Türk askerleri Hatay’a girdi.
-Beden
Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu.
-Devlet
Havayolları Genel Müdürlüğü kuruldu. 1938
-
Eskişehir İspirto Fabrikası açıldı.
-İstanbul
Elektrik Şirketi yabancılardan satın alındı.
-Toprak
Mahsulleri Ofisi (TMO) kuruldu.
-Sivas-Erzincan
demiryolu açıldı.
-Giresun’da
Fiskobirlik kuruldu.
-Ülke
ekonomisini sömüren ayrıcalıklar (kapitülasyonlar) kaldırıldı.
-Köylüye,
toprak, tohum, makine dağıtıldı, tarımsal ilaç kullanımı bağlatıldı.
-İlkokuldan
üniversiteye, müzikten tarım konularına ve her türlü sanat konularını da içeren
her alanda okullar açıldı.
**
1933-1939
arasında Türkiye’deki devlet işletmelerinin sayısı 36’dan 111’e çıkmıştır.
Türkiye’de 1946’dan sonra ABD’nin liberal politikalarına ağırlık verilmesine
karşın 1954’te hala Türkiye’nin sanayi kapasitesinin %32’si devlet sektörünün
kontrolündedir.
Sümerbank,
Atatürk’ün öldüğü 1938 yılında toplam sermayesi 46.474 milyon TL (1933’te bu
rakam 9.2 milyondu) değerinde fabrikalara sahiptir. 13.643 milyon TL değerinde
fabrika da yapım aşamasındadır.
Bütün
bu fabrikalar ve diğer sanayi kuruluşları sayesinde Türkiye’de 1929-1938
arasında ağır sanayi üretimi % 152 artarken toplam sanayi üretimi % 80 artış
göstermiştir. Artış kömürde % 100, kromda % 600, diğer madenlerde % 200
olurken, demir üretimi sıfırdan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 kat
artmıştır.
1926’da
başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5.162 tondan 95.192 tona çıkmıştır.
Tekstil
sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının %80’ini karşılar duruma gelmiştir. Tekstil
ürünleri ithalatı 1927’de 51.1 milyon Türk lirasından 1939’da 11.9 milyon Türk
lirasına düşmüştür. 1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3.773
tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır
Türkiye,
bakırı ve bakır bileşiklerini ithal etmekten kurtularak bu cevherleri ihraç
etmeye başlamıştır. Kromda % 600 gibi olağanüstü bir artış sağlayan Türkiye
dünyada krom üreticisi ve ihracatçısı ülkeler içinde Güney Rodezya’dan sonra
ikinci sıraya yükselmiştir.
Cumhuriyetimizin
10 uncu yaşında İstanbul, Taksim’de asılan bir duyuruda; “1923’te 140 fabrika,
imalat 1.300.000 TL, 1933’te 2.317 fabrika, imalat 137.773.294 TL” yazılmıştır.
Açılan
fabrikalarını birçoğunun temeli aynı yıl içinde atılmış ve işletmeye
açılmıştır.
Emperyalist
güçlerin ve bu güçlere yardımcı olan insan onurundan yoksun işbirlikçilerin,
Atatürk’e ve devrimlerine saldırmalarının temel nedeni; Atatürk’ün olağanüstü
başarıları ve bu başarıların örnek alınacak özellikte olmalarıdır.
**************************
Yazar Hakkında
Hüsnü MERDANOĞLU 1951 yılında Şarkışla’nın Kaymak köyünde doğdu.Ankara
İktisadi Ticari İlimler Yüksek Okulu ile Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi
Enstitüsü Kamu Yönetimi Uzmanlık bölümünü bitirdi.
Başbakanlık’ta,
Kamu Yönetimi Uzmanı olarak çalıştı.
İş
yaşamı yanında, Kemalizm konusunda araştırma ve incelemeye yoğunlaştı.
Türkiye’nin
geleceğinin güvencesi olduğuna inandığı Kemalizm’in, yurttaşlarımız tarafından
olabildiğince doğru anlaşılması için yurdumuzun birçok yöresinde konferanslar
verdi ve bu doğrultuda, dergi ve gazetelerde çok sayıda makalesi yayımlandı.
Hüsnü
Merdanoğlu’nun Yayınlanmış Kitapları:
1-Tarihi
Gerçekler Işığında Atatürkçü Düşüncenin Evrenselliği, (Kendi yayını, Ankara,
1999),
2-AB
Üyeliğine Atatürkçü Yaklaşım, Küreselleşme Sürecinde Atatürkçü Düşünce,
Güldikeni Yayını, Ankara, 2001,
3-Ulusal
Kurtuluş Süreci ve Kuvayı Milliye, (Ümit Yayıncılık, Ankara, 2006),
4-Kemalizm
ile AB’nin Çelişkisi, (Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Yayınları,
Antalya, 2006,
5-Kemalizm
ile Bütünleşen Alevilik, Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Yayınları,
Antalya, 2009, (İkinci Baskı; Ulak yayınları, 2017).
6-Tarihi
Gerçekler Işığında Dersim’den Ders Almak, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2013,
7-Tarihi
Gerçekler Işığında 100 Soruda Alevilik, Tanyeli yayıncılık, Ankara, 2014.
(İkinci Baskı; Ulak yayınları, 2018).
*Siyasi
Yozlaşma Sürecinde Devlet ve Diyanet.
*Kur’an’ı
Anlamak İslam’ı Öğrenmek (Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün Aydınlığında).
Merdanoğlu, ülkemizin ulus devlet bütünlüğü ve
üniter yapısının korunması, ülke yönetiminin Kemalist ilkeler doğrultusunda
yönetilmesi için durumdan görev çıkararak, konferanslar vermeyi, yazılar ve
kitaplar yazmayı sürdürmektedir.
21.02.2021
Derleyen: ulusalhaber-ulusalajans
ulusalhaber1881@gmail.com.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder