15 TEMMUZ KALKIŞMASINDA TSK VE HALK
15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan kalkışmanın yıldönümü olan evvelki gün İstanbul’daydım. Hem törenleri izledim, hem de sokaktaki vatandaşla, ülkesi için, vatanı için, eski tabirle “kellesini koltuğunun altına alıp kalkışmacılarla mücadele için sokağa fırlamaktan çekinmeyenlerle” görüşmeye çalıştım.
Bana anlatılanları, fikirleri, görüşleri, yaşanan olayları
ve gazetelerden okuduğum, duymadığım, bilmediğim olayları, kahramanlıkları,
vatan sevdasını ve gözü peklikleri, eve gelince eşimle birlikte değerlendirdik.
Sonra da bir köşeye çekilip, toparlayabildiğim bilgilere eşimin görüşlerini de
ekleyerek yeni bir değerlendirme yapmaya çalıştım. Gerçekte de geçen seneki
değerlendirmelerimle bu seneki değerlendirmem arasında büyük bir fark çıktı
ortaya. Bu farkın en temel gerekçesi de Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden
bir tanesinin Mütevelli Heyeti Başkanı bir meslektaşımın söylediği, “Kalkışmayı önleyen halkın cesaret ve imanıyla birlikte TSK’nın
kendisidir” yorumuydu.
Kalkışma gecesi ve sonrasında bütün TV’ler, medya ve sosyal
medya yollarda, tankların üstüne çıkmayı başararak tankları durduran, köprüyü
tutmaya çalışan askerlere mani olan, bomba atan jetlere eliyle tehdit işareti
yaparak uyarmaya çalışan sokaktaki cesur vatandaşları gösterirken, TBMM’yi ve diğer
önemli Devlet binalarını bombalayan savaş uçaklarını, kışlalara, binalara,
tesislere saldıran kalkışmacıları yayınlarken, Özel Kuvvetler ve Polis ile
çarpışan askerleri an be an halka iletirken, benim aklımda oluşan yargı ve
karar, bunun bir darbe olduğu ve geçmişte 2 kez yaşandığı gibi TSK’nın tümünün
bu kalkışmanın içinde yer aldığıydı.
Ama bu çok sevdiğim meslektaşımın söylediği ““Kalkışmayı
önleyen TSK’nın kendisidir” sözleri beni adeta beynimden vurdu. Kafama bir çivi
çakılmış gibi hissettim o an kendimi. Oturdum, hiç üşenmedim, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin 14 Temmuz 2016 günkü, yani kalkışmadan bir gün evvelki
envanterini bulmaya çalıştım. Sonunda buldum da.
Zırhlı Araç envanteri: 336 adet Atak, 1000 adet FNSS, 900
adet MSS, 650 adet FNS, 500 adet Atak2, 156 adet M13, 70 adet Allta, 48 adet
ZTA, 900 adet Kobra, 3161 adet M113A ve 400 adet BMC. Toplam Zırhlı araç
sayısı: 8121
Helikopter envanteri: 109 adet Skorsky, 28 adet Cougar, 114
adet Iroquoil, 18 adet M17, 10 adet Chonook, 7 adet Süper, 3 adet Viper, 32 adet
Cobra ve 100 adet Atak (mevcut ve sipariş). Toplam Helikopter sayısı: 421
Savaş uçağı envanteri: 240 adet F16, 54 adet Terminator, 30
adet Blok50 F16, 116 adet F35. Toplam savaş uçağı sayısı: 440
14 Temmuz 2016 günküm Askeri personel sayısı: Toplam 561 bin
496 (Er, Erbaş, Astsubay, Subay ve General)
Kalkışmayı planlayan ve uygulamada fiilen yer alan araç ve
personel sayısı: 74 adet Tank, 246 adet Zırhlı Araç, 37 adet Helikopter, 35
adet Savaş Uçağı, 3 bin 992 adet hafif silah ve 8 bin 651 askeri personel (Er,
Erbaş, Astsubay, Subay ve General)
Kalkışmaya fiilen katılanları, TSK’nın bütünü ile
kıyasladığımızda, bu grubun, mazisi şan ve şerefle dolu, gücünü her zaman ve
her koşulda yüce Türk milletinden alan TSK içerisinde çok küçük bir sayıda olduğu
görülmekte.
Kalkışmacıların, TSK’nın tümüne oranı: Personel % 1,5, Savaş
Uçağı % 7 (35 uçak bunun 24'ü muharip uçak), Helikopterlerde % 8 (37 Helikopter
bunun 8'i taarruz helikopteri), Tank ve zırhlı araçlarda % 2,7 (246 Zırhlı Araç,
bunun 74'ü tank), Gemilerde % 1, (3 gemi) Hafif silahlarda % 0,7 (3992 adet
hafif silah)
Şimdi daha iyi anlıyorum ki, TSK’nın yüzde 98 buçuğu
kalkışmaya katılmamış ve katılmadığı gibi de bozulması mümkün olmayan emir-komuta
disiplininin dışına çıkmış ve önlemeye çalışmış.
Gerçek şu; Dönemin siyasileri, halk ve TSK’nın yüzde 98
buçuğu el ele vermiş ve kalkışmayı daha palazlanamadan boğmuş. Yoksa bunca
silahın ve askeri personelin karşısında, tepeden tırnağa silahlı düşman ordusu
bile duramazdı, aynen 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatına katılmış bir
Mücahit olarak benim gözlerimle gördüğüm ve fiilen yaşadığım gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder