2 Aralık 2015 Çarşamba

RUS UÇAĞI DÜŞÜRÜLMESİNİN İLK SONUÇLARI..., By Mehmet Ali GÜLLER

RUS UÇAĞI DÜŞÜRÜLMESİNİN İLK SONUÇLARI
By Mehmet Ali GÜLLER
Rus uçağının düşürülmesi Erdoğan'ı mı vurdu? Bu tezin doğruluğu şu ikisine bağlıdır:
1) Uçağı düşürme emrini verenler, yani askerler, uçağı Erdoğan'a rağmen düşürmüştür!
2) Erdoğan “milli mevzi”dedir ve Türkiye'nin yönünü Atlantik'ten Avrasya'ya çevirmeye çalışmaktadır!
Peki öyle mi? Elbette değil!
ERDOĞAN KONUMUNU SAĞLAMLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR
Tersine, Erdoğan sınır ihlalinde yine uçağı düşüreceklerini belirtmektedir, Davutoğlu “emri kendisinin vediğini” açıklamaktadır. Tansiyonu düşürmeyi değil, yükselterek Rus karşıtlığından iç ve dış politikada yarar sağlamaya çalışmaktadırlar.
Nasıl mı? İç politikada “milliyetçi” görüntü ile siyasal rakiplerinin altını oymakta ve bunu başkanlık hedefine kanalize etmeye çalışmaktadır. Dış politikada ise Batı'ya karşı kullandığı Türk Akımı ve Çin füzesi kartlarının da desteğiyle konumunu sağlamlaştırmakta, ABD ve AB'yle anlaşmalar yaparak Türkiye'yi iyice Atlantik'e çıpalamaktadır!
Somut gidelim ama önce Erdoğan'ın şu taktik manevrasına dikkat çekelim:
Rus uçağının düşürülmesinin birinci hedefi, NATO'yu Suriye'ye çekmekti. Ancak NATO Rus kararlılığı nedeniyle bu riski almadı. İşte Erdoğan'ın “Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı davranırdık” açıklaması bunun üzerine geldi.
Ancak ABD ve NATO'dan istediği oranda olmasa da bir destek koparan Erdoğan bir gün sonra yeniden “düşürdük, yine düşürürüz” noktasına geldi. Erdoğan'ın siyasal hayatında bu tür manevralar hep vardı.
Gelelim ABD ve AB'yle anlaşmalara, somut gelişmelere:
TÜRK HAVA SAHASI ABD'YE EMANET!
1) Erdoğan'la Paris'te bir saat gören Obama açıkladı: “Türk hava ve kara kuvvetlerinin düzenini belirlemek, Türk sınırını şu an olduğundan daha iyi bir şekilde kapatabilmek için Türkiye tarafında askeri birliklerimizi birlikte çalıştırıyoruz.” (Aydınlık, 2 Aralık 2015)
Obama'nın bu açıklaması Pentagon sözcüsü Peter Cook'un “İncirlik'e yerleştirdiğimiz F-15'leri Türkiye talep etti, bu uçaklar Türkiye'nin hava savunmasında görelendirilecek” sözlerini ve Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç'in “Doğu Akdeniz'de konuşlu ABD savaş gemileri savunmamızın bir parçasıdır” demesini teyid etmektedir!
2) İçeriği bilinmeyen İncirlik Mutabakatı'nın sonuçları ortaya çıktıkça, Türkiye'nin 1 Mart tezkeresinde ABD'ye vermediği olanakların Erdoğan tarafından Pentagon'a verildiği anlaşılmaktadır.
İncirlik'in yanı başına 2,500 kişilik patriot kasabasının inşa edilmeye başlamasından sonra, ABD'nin Diyarbakır'da da bir üs kurduğu ortaya çıktı. Aydınlık'ın haberine göre ABD “arama-kurtarma birliği” adı altında Diyarbakır'daki 8. Ana Jet Üssü'ne 90 bin metrekarelik operasyon merkezi kurdu, 100'ün üzerinde baraka inşa etti.
FRANSA-ALMANYA İNCİRLİK'E GELİYOR
3) Erdoğan, Paris'te görüştüğü Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'la özel bir anlaşma yaptı, “atacağımız adımları planladık” dedi. Neler mi? Franız uçakları İncirlik ve diğer üsleri kullanacak. Fransız uçak gemisi Mersin-Taşucu'nu lojistik destek amacıyla kullanacak.
4) Almanya da İncirlik'i kullanmaya başlıyor. Berlin 6 Tornado keşif uçağı ile bir yakıt ikmal uçağının İncirlik'i kullanması için Ankara'ya niyet mektubunu iletti. Alman Hükümeti 1,200 askerinin İncirlik'te görevlendirilmesini karara bağladı.
5) NATO Genel Sekreteti Jens Stoltenberg, ittifakın Türkiye'ye destek için Akdeniz'e uçak ve savaş gemileri göndereceğini açıkladı.
Stoltenberg, İngiltere'nin NATO ittifakı kapsamında Türkiye'ye uçak, Almanya ve Danimarka'nın da Akdeniz'e taktik komuta gemileri göndereceğini duyurdu.
VATAN SAVUNMASI İNCİRLİK'TEN BAŞLAR!
Bunlar daha ilk sonuçlar. Peki ne anlama geliyor?
1) ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin “Türkiye'nin güvenli olmayan 98 kilometrelik sınırında ortak operasyon yapacağız” demesi hayata geçirilmeye çalışılıyor. ABD bu amaçla Suriye'ye özel birlikler göndermeye başladı. Obama G-20 toplantı sırasından Erdoğan'dan da özel birlik istemişti.
İncirlik merkezli hava saldırılarının desteğinde, ABD-Türk özel birliklerinin koordine ettiği kara güçleri, 98 kilometre genişliğindeki hattı 40 kilometre derinliğe ilerletmeye çalışacak.
Rus hava kuvvetleri ve Suriye ordusu tam da bu alana hakim olmaya çalışıyordu!
2) “PKK'ye karşı mücadele vatan savaşıdır, İncirlik Mutabakatı önemsizdir” tezinin doğru olmadığı, ısrarla belirttiğimiz gibi PKK'ye karşı mücadelenin asıl süreci örtmekte kullanılan bir havuç olduğu ortaya çıkmıştır.
Elbette PKK'ye karşı operasyon yapılmalıdır, zaten geç bile kalınmıştır. Ancak bunun adı vatan savaşı değil, TSK'nin de isimlendirdiği haliyle terörle mücadele operasyonu veya iç güvenlik harekatıdır.
Olana vatan savaşı demek ve Türkiye'nin PKK üzerinden ABD'yla savaştığını iddia etmek, hem Erdoğanların konumunu yanlış saptamaya yol açar, hem İncirlik Mutabakatı gibi çok önemli bir konuyu önemsizleştirir, hem de ABD'yle asıl yürüyen sürece karşı mücadeleyi örgütlemeyi engeller.
NE YAPMALI?
1) Türkiye hızla İncirlik Mutabakatı'na karşı ayağa kaldırılmalı. 1 Mart tezkeresi sürecinde olduğu gibi muhalefet partileri, kitle örgütleri, sendikalar, öğrenciler harekete geçirilmeli. İncirlik'e yürüyüşler düzenlenmeli, Adana'da mitingler yapılmalı.
2) Türk-Rus dostluğu için ekonomik kurumların, turizm ofislerinin, çiftçi birliklerinin de dahil edildiği ve Ankara-Moskova hattında girişimlerde bulunacak heyetler kurulmalı.
3) Erdoğanların Suriye'ye düşmanlık eksenli dış politikasına karşı içeride geniş bir cephe inşa edilmeli. Hatay'dan başlayarak Türkiye-Suriye dostluk mitingleri düzenlenmeli.
4) Vatan Partisi'nin savunduğu Batı Asya Birliği'nin kamuoyuna anlatılması için İstanbul'da bölge ülkelerini kapsayan uluslararası bir konferans düzenlenmeli.
Mehmet Ali Güller
2 Aralık 2015
Mehmet Ali Güller | 02/12/2015, 12:18 | 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder