LİMNİ AÇIKLARINDAN
KUMKALE’YE
(SMETLİVY DESTROYERİ)
Smetlivy adlı 810 bordo numaralı Rus Karadeniz Donanmasına
bağlı, güdümlü füzelerle donatılmış bir destroyer. Ege’de Bozcaada’nın
karşısında Limni Adası açıklarında demirli. Çanakkale Boğazı’na giriş yapacak.
Boğaz trafiğinde 12 saat aşağıdan – yukarıya, 12 saat ise yukarıdan – aşağıya,
seyir - geçiş düzeni var. Yabancı askeri ve yolcu gemilerine
ayrıca geçiş üstünlüğü tanınıyor. Suriye’de Tartus Deniz Üssü’nden Türk
hududundaki Bayır Bucak Türkmenlerine ateş yağdıran V.Putin’in katliam makinası
görevini yaptı, Kırım’a Akyar’a (Sıvastopol) dönüyor.
Smetlivy, Limni Adası’nın güney – doğusunda, Boğaz girişi Kumkale’nin
35 – 37 d.mili (70 km .)
açıklarında bu kadaruzun süre demirde neden, neyi bekliyor, neyi kontrol ve
istihbar ediyordu? Bilenler bilmeyenlere anlatsın.
Günlerden 12 Aralık 2015, sabah 08 03 gibi, Yunan Limni
Adası ile Bozcaada arasında direğinde Türk bayrağı dalgalanan mütevazi – orta
boy bir balıkçı teknesi o sularda nasibini arıyor. Yakınlarındaki askeri
geminin milliyetinden bile habersiz. Her şeyden ürken, adeta dananın altında
buzağı arayan Rus muhribi onun yaklaşmasını tehdit olarak görüp ateş açıyor.
Arıyor, aranıyor, yeni çar V.Putin’nin direktifleri doğrultusunda bize
gemimize, uçağımıza, topraklarında yaşayan T.C. vatandaşlarına mutlak bir ceza
kesmek, ağır bir gözdağı vermek istiyor. Bu bir…
Ertesi gün Odesa’dan kalkan, gene Türk bayraklı bir
ticaret gemisine Karadeniz’in uluslararası sularında; “Rus Çernomomeflegaz
Şirketi’ne ait sondaj platformunun naklini engellediği” gerekçesi ile bir Rus
askeri gemisi müdahale ediyor, seyrini zora sokuyor, rotasını değiştirmeye
zorluyor; sanki eşkıya Karadeniz’de de kol geziyor.
Gelişmeler iyi değil. Bunlar, “hır çıkarmak isteyen”, yeniden
kendini güçlü hisseden kuzey – Rus Emperyalizminin T.C. yi de, Türk Dünyasını
da ezmeye yönelik ayak sesleri.
Duyan, bilen ve fakat Rus deyince kulaklarını tıkayan yazar,
politikacı ve kendini entel – aydın zanneden zümreler var. Siz bu toplumdan
ayrı mı yaşıyorsunuz? Anadolu insanını anlamaya çalışırsanız onların
düşüncelerinin sizden farklı olduğunu göreceksiniz.
YOLDAŞLAR SESSİZ
Yunan halkı, politikacısı ve denizcisine göre, “Ege bir Yunan
iç denizidir.” Konu ile ilgili olarak beş sene önceye gidersek: 22 Ekim 2010’da
ılık bir Atina akşamı, Başbakan R.T.Erdoğan, eşi Emine Hanım, Ada Hanım ve
Yunan Başbakanı Yorgo Papandreo ile Grand Britanya Oteli’nin balkonundan
yemekteler, orada seyrettikleri birkaç adacık ile Ege ‘yi karıştırdıkları sonra
anlaşıldı. “Karasularında 12 deniz milini görüşebiliriz…” dedi o gün T.C.
Başbakanı.Halbuki Bülent Ulusu 12 Eylül 1981’de başbakan olduğunda verdiği ilk
demecinde: “ Ege de 12 mil
ilanı Türkiye için harp sebebidir, bizim için kırmızı çizgidir.” demişti.
“Uzatmalı amir”, “Bay 28” Atina’yı Ege’yi bilir, orada ataşelik
yaptı, bir de iktidarların dümen suyuna girmese.
Rus halkına, politikacısına ve Kırım’da Akyar’da (Sıvastopol)
Karadeniz Donanması’ndaki denizciye göre, kalın sırmalı amirallerine göre, “Karadeniz
bir Rus iç denizidir,” Bu iddiaya itirazınız mı var, yanlış mı?
Gidin, sorun, inceleyin bir bilene sorun, dinledikleriniz sizi şaşırtmasın;
maalesef gerçek bu!
Konuşmalarında, yazılarında, oluşturdukları mantık da, açık
veya örtülü kuzey – Rus hayranlığı var. Biz onları anlıyoruz. Fakat ne
olursa olsun çünkü onlar sizin için “Yoldaş” Rahmetli Kamuran İnan
vefatından önce; “Dünyada en çok hain bizdedir…” mealinde
konuşmuştu. İnanın bugüne kadar ben hep tersini düşündüm ve gene de öyle
düşünüyorum. “Yoldaşlar sessiz”, bir şeyler söylüyorlar, ama kendileri
bile söylediklerini duymuyorlar. Türk halkı yoldaşları da, yoldaşları sevenleri
de ve hatta sempati duyanları da sevmez.
GÜCÜMÜZ NE
T.C.G.MUAVANET’ i ( DM – 357 ) 2 Ekim 1992’de Ege
de, Saros Körfezi’nde, U.S.S. Saratoga Uçakgemisi’nin (
CV – 60 ) Sea Sparrow füzeleri ile vuran Amerikan alçaklığı ne ise, Rus
sömürgesi Suriye’nin Tartus Deniz Üssü’nden attığı füzelerle Türkmenleri vuran
yoldaş – Rus alçaklığı da odur. Türk milliyetçileri için ana hat, omurga
Atatürk’ün söylediği ve gösterdiği yoldur.
Türk denizciliğinde bir kıpırdanma ve de küçük küçük hamleler
var. Bu askerler içinde geçerli, ama işin gerçeği ise halka yönelik aldatmaca.
Evet, gemi inşasında 29 - 30 bin çalışan var, bu rakam 100 bin yan sanayi ile
bu 130 bine ulaşıyor. Ufaklı büyüklü 77 tersane var. Türkiye Gemi İnşa
Sanayicileri (GİSBİR) standart sözünü hep tekrar ediyor; zor bir
dönemden geçiyoruz. Büyük bir askeri çıkarma gemisini denize indirdik…
Hepsi iyi güzelde, Ege’de, Karadeniz’de denizde çıkacak bir
çatışmada gücümüz, kazanma şansımız ne? Smetlivy muhribi gibi güverteleri kanlı
tekneler, Kumkale açıklarında Boğazın ağzında, gene boğazımızı sıkacak, gene
balıkçı teknelerimize ateş ederek tehdit edebilecek mi?
Gücümüz ne?, 15. 12. 2015
Gücümüz ne?, 15. 12. 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder