RUKİYE SULTAN DİYOR Kİ:
Yıl 1960. Ülke Dominik Cumhuriyeti. Başta bir diktatör var. 1930’dan
1961’e kadar Dominik Cumhuriyetini yöneten Diktatör Rafael Turijillo. Halk
bunalmış. Kadınlar daha çok baskı altında.
3 Kız kardeş diktatörlük yönetimine karşı çıkıyorlar. Mirabal
Kardeşler.
Gençliklerinin baharında. Gelecek ümitleri var. Bugün İran’daki
genç bayanlar gibi. Onlarda diktatör ve baskıcı rejime karşı ayaktalar.
Mirabal kardeşler diktatörün polisleri tarafından hem ırzlarına
geçiliyor ve hem de öldürülüyorlar.
Cinayet ört bas ediliyor. Ancak, bu örtbas girişimi başarısız
oluyor. Mirabal kardeşlerin kurdukları Clandesine Hareketi devam ediyor ve bir
yıl sonra diktatörlüğün yıkılmasına sebep oluyor.
BM Genel Kurulu, 1999 yılında Mirabal Kardeşlerin ölüm yıl
dönümü olan 25 Kasım gününü “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele
Günü” olarak ilan ediyor.
Ülkemizde de kadına şiddet durmadan devam ediyor. Neden devam
ediyor?
Sorgulamak gerek.
Kadın kimdir?
Herhalde herkes bunu çok iyi bilmektedir!
Kadın anadır, erkek müsveddeleri sizi doğuran ana kadındır.
Senin annene nasıl elin kalkıyor. Erkek olmanın başka bir avantajı mı var?
Sana eş olan, arkadaş olan, can yoldaşı olan Kadındır.
Dişi kuştur yuvayı yapan.
Erkeklere soralım. Sizi kim yarattı? Allah. Peki kadını kim yarattı? O’nu da Allah yarattı değil mi?
O halde erkeği de, kadını da Allah yarattı ise, neden birisinin
diğerine göre üstünlüğü var. Erkeğin fiziksel gücü fazla olabilir. Allah kadını
da daha dayanıklı yaratmıştır. Her ikisi birbirini tamamlamak için
yaratılmıştır.
Kanun önünde kadında erkekte eşit olmak zorundadır.
Bütün dünya’da kadınlara yapılan zulümler ve baskılar ne yazık
ki, ülkemizde de yer yer olmaktadır.
Evlenirsin, zaman geçer anlaşamazsın boşanırsın. Vay sen neden
benden boşandın, diyerek kadını dövmek veya öldürmek vahşet değil mi?
Bu erkekliğe sığar mı?
Sevgili olursun, sonra anlaşamaz ayrılırsın. Gene aynı şiddet.
Dövdüğünüz, öldürdüğünüz kadın sizi doğuruyor. Annen de kadın,
ablan, kızkardeşin, halan, teyzen bunlarda kadın.
Kadına şiddete dur demek gerek. Bunun için de yasalarımızdaki
kanun hükümleri yeterli değil demek ki!
Yeterli olsa kadına şiddet bu denli artmaz herhalde.
O halde devletimiz daha caydırıcı tedbirler almak zorunda.
25 Kasım Kadına şiddet gününde ülkemizdeki kadınlarda
Devletimizi yönetenlere mesajlarını vermek zorundadırlar. Verdilerde.
İnşallah çok acil gereken caydırıcı yasalar yürürlüğe konur ve
kadınlarımız dövülmez, öldürülmez.
Şiddet tek de değil.
Bu nedenle tüm şiddetlere karşı olmak gerek.
Bakın; Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk kadınlar ile ilgili ne demiş. "Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
İnsanca, kavgasız, gürültüsüz, şiddete maruz kalmadan omuzlar üzerinde yaşamak
hepimizin hakkıdır.
Şiddetsiz yaşanacak günlere merhaba demek isteriz!
25.11.2022
Rukiye DEMİR
Türkgücü televizyonu kayseri temsilcisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder