KÜRDİSTAN CUMHURİYETİ NİYETİNE
Ahmet Kılıçaslan AYTAR
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB), Ceyhan'da Bağdat'a
bağlı Irak Milli Petrol Şirketi'ne (SOMO) petrol teslim etmeyi durdurdu, Türkiye
üzerinden bağımsız petrol satışına başladı. Bu adımın Kürdistan Bölgesi'ndeki
ekonomik krizin çözümü için atıldığı, "Türkiye hükümetinin de IKYB ile yaptığı petrol
anlaşmasına bağlı kalacağı ve doğrudan petrol satışına engel olmayacağına dair
güvence verdiği" açıklandı...
*
Yazılı olmayan fakat Mart' ta kabul edilerek Irak'ın bütçe
kanununa yansıtılan petrol satışı konusundaki anlaşmaya göre; IKYB, SOMO'ya
kendi bölgesinden 250 bin, Kerkük'ten 300 bin olmak üzere günde 550 bin varil
petrol teslim edecekti. IKYB teslim ettiği petrol karşılığında petrol
gelirlerinden yüzde 17 pay alacak, IŞİD'le mücadele etmesi nedeniyle peşmergeye
de bir defaya mahsus 1 milyar dolar ödenecekti.
*
Nitekim IKYB, Ocak-Mart arası dönemde SOMO'ya petrol miktarı
ortalaması 550 bin varil olmamasına rağmen verdiği petrol miktarını arttırmış; Ama
karşılığında Ocak'ta 250 milyon dolar, Şubat'ta 300, Mart'ta ise 400 milyon
dolar hakediş almıştı.
*
Hakedişlerini tam alamayan IKYB, Bağdat'ı anlaşmaya
uymamakla suçladı. Bağdat'ın "Yeterli petrol vermiyorsun" itirazı
üzerine SOMO'ya 550 bin varil/gün teslimatının yıl ortalaması olarak
tutturulacağını teyid etti. Nisan ve Mayıs'ta 550 bin varil/gün üzerinde petrol
teslimatı yaptı ama karşılığında merkezi hükümetten 400'er milyon dolar aldı. Bu kez IKYB, merkezi hükümete ekonomisi için gerekli ayda 1
milyar dolarlık hakediş verilmediği taktirde başka seçenelerin
değerlendirileceğine yönelik protestoda bulundu.
*
Temmuz başından beri Irak merkezi hükümet ile IKYB
arasında petrol satışları konusundaki anlaşma çökme noktasına gelmiştir. Şimdi
Irak Merkezi hükümeti, bir yandan Sünnilerin yaşadığı bölgede İŞİD'in
Sünni halk üzerinde kurduğu baskının karmaşık etnik ve dini gruplar arasındaki
ayrışmaları hızlandırmasının önüne geçmenin , giderek bu bölge üzerinde Sünni
Araplar için bir koridor oluşmasını engellemek üzere İŞİD'i pasifize etmenin
yollarını aramakta; Bir yandan da ekonomisine çok önemli katkı sağlayan
petrol gelirleri konusunda IKYB ile derin bir anlaşmazlık yaşamaktadır.
*
Bu iki unsur Irak'ın geleceğine yönelik ciddi soru
işaretlerini beraberinde getiriyor. Irak'ın bölünmekte olduğu ve IKYB'nin de
Türkiye üzerinden bağımsız petrol satışına başlamasıyla "Bağımsız
Kürdistan" yolunda adım attığı ittifakla belirtiliyor...
*
Türkiye'de de devletin ulus bağlantısından koparılmış
milyonlarca Kürt, merkeziyetçi yönetime karşı çıkan HDP çatısı altında ve kitle
örgütlerinde eşbaşkanlık sistemi uygulamasıyla sonuçlarını toplumda daha çok
hissettirecek yerel yönetimlerden en ücradaki evlere kadar derinleşmiştir. HDP,
7 Haziran Genel seçimlerinden sonra, özellikle Güneydoğu ve Doğu illerinde güç
tabanını genişletmiş, hükümetin çözüm sürecinde ilerleme kaydetmemesine karşı
özerklik yönünde daha geniş adımlar atmak üzere gücünü pekiştirmektedir.
*
Ekonomi alanında faaliyet gösteren dernekleri bünyesinde
toplayarak güçlü bir sivil toplum olmayı amaçlayan bir grup işadamı ve sanayici
kurdukları "Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği" vasıtasıyla; "Kürdistan
coğrafyasında" yaşayan halkların birliğini: Ekonomik ve sosyal kalkınmada
bölgesel ve sektörel potansiyelleri en iyi şekilde değerlendirmeyi: Kürdistan
ulusal ekonomik politikalarının oluşturulmasını: Kürt ulusal ekonomi
çevreleriyle işbirliğine girilmesini: Kürt sermayesinin küresel rekabet
düzeyinde sahada yer almasını: bu amaçla diplomatik lobi faaliyetinde
bulunulmasını amaç edinmiştir.
*
Teminen seçimle işbaşına gelinmiş büyükşehirlerde etnik,
kültürel ve dini faktörler altında kendi yönetim biçimini bizzat belirleyen
Demokratik Özerklik inşasına başlanması; Başta petrol ürünleri ve bakır, kalay,
krom gibi önemli madenlerin ve Karakaya, Atatürk, Keban gibi büyük barajların,
hidroelektrik santrallerinin işletilmesinde karar sahibi olmak için
gelirlerinden asgari yüzde 20'lik bir pay talep ediliyor.
*
Efendim, 'bu kaynakların değerlendirilmesi hakkı özerk
bölgenindir' deniyor ve devletle karşılıklı bir anlaşma çerçevesi öngörülüyor. Enerjinin
alternatif enerjilerle karşılanması esas alınırken, barajların esas olarak
tarihsel kültürü yok ettiği kabul ediliyor ve karşı çıkılması gereken bir
enerji üretim ünitesi olarak algılanıyor. Tüm diğer yeraltı ve yerüstü
zenginliklerinin değerlendirilmesinde ekolojik ve kültürel ilkeler ve değerler
her türlü üretimin üstünde ele alınmakta ve sahiplenilmektedir. Kürdistan
üzerinden geçen petrol ve gaz boru hatları, Kürdistan'da var olan uluslararası
ekonomik birimlerin yarattığı değerler üzerinde özerk bölge hakkının
müzakereler ve anlaşmalarla belirlenmesi isteniyor. Asgari yüzde 20'lik bir pay finansmanıyla Türkiye
Cumhuriyeti rejiminin ekonomi hedeflerine karşı direniş ekonomisi karşılığında
Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam sisteminin kurumsallaşması
hedefleniyor...
*
Suriye'de de çoğu Kürt bölgesinde ve dışarıya ihraç
edilebilecek miktarda petrol bulunuyor. Ama doğalgaz rezervi 240 trilyon metreküptür, anlaşılması
için Türkiye'nin yılda ihtiyacı olan doğal gaza 22 milyar dolar ödediğini
ve bunun 40 milyon metreküp doğalgaza tekabül ettiği örneğini vermek
yeterlidir. Şimdi Suriye Kürdistan'ın da tam bir oyun sergileniyor. Birdenbire ABD'nin desteği ve "İŞİD'in geri
çekilmesiyle" Suriye'de PKK bağlantılı Demokratik Birlik Partisi'nin
silahlı kanadı Halk Savunma Güçleri sınır kasabası Tel Ebyad'ı ele geçirmiştir.
Bu suretle Türkiye'nin Suriye sınırında bir baştan diğerine yeni bir
Kürdistan'ın daha doğmakta olduğu izlenimi alınıyor.
*
IKYB petrolü Türkiye üzerinden bağımsız olarak ihraç etmeye
devam ederken, Bölgesel Yönetim bir taraftan da 20 Ağustos'ta başkanlık
seçimine hazırlanıyor. Barzani, ailesi etrafında oluşan büyük yolsuzluklar ve
otoriterlik tartışmaları arasında, ömür boyu yerel meclisin
yetkilerini sınırlandırmak üzere, yetkileri çok arttırılmış başkanlık sistemini
oluşturmaya çalışıyor. M.Barzani, "Yeniden başkan olmam durumunda 2
yıl içinde Kürdistan'ın bağımsızlığını ilan edeceğim"diyor.
*
Parçalardan bütüne, " Büyük Kürdistan Cumhuriyeti
"nın ayak sesleri duyuluyor. Ama Yeni Türkiye'de ulusal bütünlük ve üniter
devlet'ten ödün vermeyecek bir hükümetin kurulması olanaklı görünmüyor. 11.7.205
*
YORUM, ELEŞTİRİ VE KATKI:
Suriye konusunda yaptığınız yorum Müthisti.
Savasın esas sebebi ,Suriye de bulunan 240
Trilyon m3 Dogalgaz olduğunu açıkladınız.Avrupanın enerji krizine girdiği,Cinin
enerji ihtiyacının arttıgı, Hindistan ın büyük miktarda enerjiye ihtiyacı olduğu
,Rusyanın enerji hakimiyeti kurduğu bir dönemde,tabiatiyle Enerji
büyük bir güc olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye nin de büyük ölcüde Dogalgaz
a,Elektrige ihtiyacı olduğu bir gercek.
Iran da ise 750 Trilyon m3 doğal gaz
bulınmaktadır. Petrol seyhleri,enerji kaynağı üstünlüklerini,Sii bölgeye
kaptırmak istemezler. Global Güc,yüzlerce senede biriktirdiği Kapitalden
cok daha büyük bir servetin, Sii dünyasının elinde olmasını istemiyor. Dolayısı ile enerji üzerinde büyük bir savas var.
Bu savaş,din savası olarak sunuluyor. ''Aglama Duvarı
Devleti'' Iran ve Suriye nin Global bir güc olmasını ; Türkiye de
,Iran ve Suriyenin Enerji Gücü olmasını istemiyor. Petrol Seyhleri de istemiyor. Netice de ,Kalvanist-Hristiyan
destekli ,Vahabiler,Davudi Devleti ve Türkiye ister istemez aynı cizgide
yer alıyor. Türkiyenin isi zor.
Libyada bize petrol çıkartma hakkı verdilermi?Havamızı
aldık.Hatta Muhaliflere 300 Milyon dolar bağışlamıştık. Dünya Tarihinin en zengin
adamı Kaddafinin paralarına ne oldu? Batının ekonomik krizini
kurtarmaya harcandı. Mısırda,Saudiler ve Davudiler,Mursiye karsı cıktı ve
Sisi yi desteklediler biz avcumuzu yaladık. Suriye de rejim degisse,Rusya ,Davudi Devleti ve Batı
anlasır biz yine avucumuzu
yalarız. Batı ,Suriye Dogal Gazını alır zenginleşirse,Rusya
nın -Cinin isine gelir ,ekonomilerini kurtarırlar. Bakıyorum ,Türkiye de
,yobazlar batı düsmanlıgı yapıyor.Fakat insaatları dikiyorlar. Kullandıkları
Cimento-Demir ve statik hesaplar. Bunların ,ekonominin hizmetine
verenler Hristiyan-Judaistler. Demekki,bu isleri kesfeden Islam
dısı ,biz ise kullanıyoruz.O zaman Batıya düsmanlık niye.Camii
mimarisi diye ,Ayasofya Kilisesini örnek alıyoruz. Daha,ekonomik
mimariler olabilir.
Demekki ,dünya da ki kavga din savası değil.Cıkar
savası. Müslüman ülkelerde ,tarikat seyhi,cemaat lideri,dinci siyasetciler,bir
kelebeğin kanadını bile yapamazlar. Ve cahil halk bunlardan Kutsalık yaratıyor.
Hani tek yaratıcı Allah tı. Her seyi yaratan ,ol deyince olduran Yüce Allahtır.
Dindarım diyen halkın hakim kısmı,cıkarları nı gizleyip ,maneviyat cılık
oynuyor. Napolyon ,Para,Para ,para demis. Bende,Cıkar,Cıkar ,Cıkar
diyorum. Insan varsa kavga da vardır.
Camiler de devamlı para toplanıyor.Bu paralar harammı
,helalmi bakılmıyor. Haram Para ile hayır olmaz,olsa da sevabı
olmaz.Yardım et ,cennete git diyorlar. Helal Kazan,helal harca diyen yok. Hal
maneviyatcılkla kandırılıyor. Gur-Buz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder