7 Mayıs 2014 Çarşamba

ERDOĞAN’A KARŞI YENİ BİR PARTİ CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT TÜRKİYE PARTİSİ; Mehmet Arif DEMİRER

ERDOĞAN’A KARŞI YENİ BİR PARTİ
CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT TÜRKİYE PARTİSİ
Mehmet Arif DEMİRER
MEHMET ARİF DEMİRER
Geçen hafta CNN TÜRK’ün Tarafsız Bölge Programında CHP’liler partilerini tartıştılar. İletişim uzmanı, gazeteci, Melda Onur CHP’nin halkla iletişim kurmakta sorunlar yaşadığını itiraf etti. Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Gökhan Günaydın, sık sık rakamlar vererek 30 Mart seçim sonuçlarının başarısız olmadığını iddia etti. Ancak verdiği rakamlardan partinin % 21 ile % 28 arasında sıkışıp kaldığı anlaşıldı. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise partinin hala daha seçmen adaylarını sol coğrafyada aramakta olduğunu açıkladı. Kendisini dinlerken ilk kez 1961, son defa ise 1991 yılında ziyaret ettiğim Sovyetler Birliği’nde sol felsefenin nasıl saman alevi gibi söndüğünü espirili bir olay ile anımsadım. 1961 yılında başta ABD olmak üzere kapitalist Batı’ya meydan okuyan Sovyetler Birliği’ni yakinen tanımıştım. Sovyet Rejiminin son günlerinde (Nisan 1991) Moskova’da otobüsle bir şehir turuna katılmıştım. Rehberimiz bir binanın önünde otobüsü durdurdu ve “Bakın, bu eski GOSPLAN binası. Eskiden bu binadan ekonomiyi planlamaya çalışırlardı” dedi, alay ederek. Sovyetler Birliği birkaç ay sonra yıkıldı, Berlin Duvarı’ndan iki yıl sonra.
Bizim sosyal demokrat politikacılarımız politikada hala daha sol ve sağ coğrafyalarının var olduğuna inanıyorlar. Oysa artık sol da yok sağ da. Var olanlar ise çok farklı:   
Oy için ağırlıklı olarak dine yaslanan partiler ve politikacılar. Örnek: Erdoğan. Ne demişti,               13 Nisan 2013 gecesi? “Bizim her meselede yegane referansımız Kuran-ı Meciddir.”
Oy için Cemaatlere göz kırpanlar, saygılı mesajlar gönderenler: Örnek tüm AKP’liler. Maddi çıkarları tehlikeye girince çark ederek ‘Paralel Devlet’ edebiyatına başladılar. Sanki çıkarlar aynı yönde iken bugün örgüt diye suçladıklarının devletin içinde yaptıklarını bilmiyorlardı?
Oy ve mevki için gömlek değiştirir gibi parti değiştirenler, bugün AK dediğine yarın kolaylıkla KARA diyebileler. Örnek: Soylu. 2009’a kadar DYP’li, Çiller yandaşı ve en son DP Genel Başkanı idi. Bugün bir zamanlar eleştirdiği AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı.
Bugün partileri yok olan Merkez Sağ politikacıları ile % 30’u bir türlü aşamayan CHP’liler eğri oturup doğru bir hesap yapmalı ve bir gerçeği (‘Yegane Referansı Kuran’ olan kişinin Türkiye Cumhuriyeti’ni geri dönüşü çok zor olan yerlere götürmekte olduğu) görerek Sağ – Sol söylemlerini bir kenara bırakıp Merkez’de yeni bir parti oluşturmayı düşünmelidirler.
CHP, tarihinde bir kez olsun seçimle iktidar olamamıştır. Ancak Melda Onur’un itiraf ettiği bugün yaşanan iletişim sorunlarını Ecevit 1977 yılında % 41 oy alarak aşmış ona rağmen hükmet kurabilmek için Adalet Partisi’nden 11 milletvekili çalmak zorunda kalmıştı. Bugün için, 30 Mart seçimlerinde de görüldüğü gibi, CHP işlevini tamamlamış bir partidir.
Demokrat Parti ve ardılları ise parti olarak yok olmuşlardır. Ancak seçmenleri hala daha AKP’ye oy vermemek için bir alternatif arayışı içindeler. İşte o alternatif,  yeni bir parti, Cumhuriyetçi Demokrat TÜRKİYE Partisi olabilir. Bu sonuca nasıl vardım? Tarafsız Bölge programına katılan akıllı bir CHP’liyi, Muharrem İnce, dinleyerek. O programda Sayın İnce Yalova’da neler yaparak, CHP’nin % 5’lere kadar düşen oyunu % 44’e çıkardığını anlattı. Yaptıklarının özeti, Yalova’da CHP’yi de facto Cumhuriyetçi Demokrat TÜRKİYE Partisi’ne dönüştürmüş. Böylelikle CHP’nin oylarına DP oylarını da eklemiş. Bu kadar basit.
CHP 2015 seçimlerine kadar; Sayın İnce’nin Yalova’da yaptığını ülke çapında yaparak, DP’li siyasetçilerle Cumhuriyetçi Demokrat TÜRKİYE Partisini (CDTP) oluşturmazsa, Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’ni kişisel denetimindeki AKP İslam Devleti’ne dönüştürmüş olacaktır.
CDTP; laik bir düzen içinde İslam dinine saygılı (ama yegane referansı değil), ATATÜRK’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine sımsıkı bağlı, çağdaş hukuk devletinden asla  sapmamaya özen gösteren bir parti olarak ülkeyi  sandık başında Erdoğan’dan kurtarabilir.                                        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder