ERDOĞAN’A KARŞI YENİ BİR PARTİ
CUMHURİYETÇİ
DEMOKRAT TÜRKİYE PARTİSİ
Mehmet
Arif DEMİRER
MEHMET ARİF DEMİRER |
Geçen
hafta CNN TÜRK’ün Tarafsız Bölge Programında CHP’liler partilerini tartıştılar.
İletişim uzmanı, gazeteci, Melda Onur CHP’nin halkla iletişim kurmakta sorunlar
yaşadığını itiraf etti. Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı
Gökhan Günaydın, sık sık rakamlar vererek 30 Mart seçim sonuçlarının başarısız
olmadığını iddia etti. Ancak verdiği rakamlardan partinin % 21 ile % 28
arasında sıkışıp kaldığı anlaşıldı. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise
partinin hala daha seçmen adaylarını sol coğrafyada aramakta olduğunu açıkladı.
Kendisini dinlerken ilk kez 1961, son defa ise 1991 yılında ziyaret ettiğim
Sovyetler Birliği’nde sol felsefenin nasıl saman alevi gibi söndüğünü espirili
bir olay ile anımsadım. 1961 yılında başta ABD olmak üzere kapitalist Batı’ya
meydan okuyan Sovyetler Birliği’ni yakinen tanımıştım. Sovyet Rejiminin son
günlerinde (Nisan 1991) Moskova’da otobüsle bir şehir turuna katılmıştım.
Rehberimiz bir binanın önünde otobüsü durdurdu ve “Bakın, bu eski GOSPLAN
binası. Eskiden bu binadan ekonomiyi planlamaya çalışırlardı” dedi, alay
ederek. Sovyetler Birliği birkaç ay sonra yıkıldı, Berlin Duvarı’ndan iki yıl
sonra.
Bizim
sosyal demokrat politikacılarımız politikada hala daha sol ve sağ
coğrafyalarının var olduğuna inanıyorlar. Oysa artık sol da yok sağ da. Var
olanlar ise çok farklı:
Oy için
ağırlıklı olarak dine yaslanan partiler ve politikacılar. Örnek: Erdoğan. Ne
demişti, 13 Nisan 2013
gecesi? “Bizim her meselede yegane referansımız Kuran-ı Meciddir.”
Oy için
Cemaatlere göz kırpanlar, saygılı mesajlar gönderenler: Örnek tüm AKP’liler.
Maddi çıkarları tehlikeye girince çark
ederek ‘Paralel Devlet’ edebiyatına başladılar. Sanki çıkarlar aynı
yönde iken bugün örgüt diye suçladıklarının devletin içinde yaptıklarını
bilmiyorlardı?
Oy ve
mevki için gömlek değiştirir gibi parti değiştirenler, bugün AK dediğine yarın
kolaylıkla KARA diyebileler. Örnek: Soylu. 2009’a kadar DYP’li, Çiller yandaşı
ve en son DP Genel Başkanı idi. Bugün bir zamanlar eleştirdiği AKP’nin Genel
Başkan Yardımcısı.
Bugün
partileri yok olan Merkez Sağ politikacıları ile % 30’u bir türlü aşamayan
CHP’liler eğri oturup doğru bir hesap yapmalı ve bir gerçeği (‘Yegane Referansı
Kuran’ olan kişinin Türkiye Cumhuriyeti’ni geri dönüşü çok zor olan yerlere
götürmekte olduğu) görerek Sağ – Sol söylemlerini bir kenara bırakıp Merkez’de
yeni bir parti oluşturmayı düşünmelidirler.
CHP,
tarihinde bir kez olsun seçimle iktidar olamamıştır. Ancak Melda Onur’un itiraf
ettiği bugün yaşanan iletişim sorunlarını Ecevit 1977 yılında % 41 oy alarak
aşmış ona rağmen hükmet kurabilmek için Adalet Partisi’nden 11 milletvekili
çalmak zorunda kalmıştı. Bugün için, 30
Mart seçimlerinde de görüldüğü gibi, CHP işlevini tamamlamış bir partidir.
Demokrat
Parti ve ardılları ise parti olarak yok olmuşlardır. Ancak seçmenleri hala daha
AKP’ye oy vermemek için bir alternatif arayışı içindeler. İşte o
alternatif, yeni bir parti, Cumhuriyetçi
Demokrat TÜRKİYE Partisi olabilir. Bu sonuca nasıl vardım? Tarafsız Bölge
programına katılan akıllı bir CHP’liyi, Muharrem İnce, dinleyerek. O programda
Sayın İnce Yalova’da neler yaparak, CHP’nin % 5’lere kadar düşen oyunu % 44’e
çıkardığını anlattı. Yaptıklarının özeti, Yalova’da CHP’yi de facto Cumhuriyetçi
Demokrat TÜRKİYE Partisi’ne dönüştürmüş. Böylelikle CHP’nin oylarına DP
oylarını da eklemiş. Bu kadar basit.
CHP 2015
seçimlerine kadar; Sayın İnce’nin Yalova’da yaptığını ülke çapında yaparak,
DP’li siyasetçilerle Cumhuriyetçi Demokrat TÜRKİYE Partisini (CDTP)
oluşturmazsa, Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’ni kişisel denetimindeki AKP İslam
Devleti’ne dönüştürmüş olacaktır.
CDTP; laik
bir düzen içinde İslam dinine saygılı (ama yegane referansı değil), ATATÜRK’ün
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine sımsıkı bağlı, çağdaş hukuk
devletinden asla sapmamaya özen gösteren
bir parti olarak ülkeyi sandık başında
Erdoğan’dan kurtarabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder